0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
401
Okunma

Bir yumruk otlu peynirde buluşsak
Lavaşın samimi sıcaklığında...
Burnumuzun direği kırılsa tereyağı kokusundan
Bir dengbej’in klam’ıyla yankılansa dağlar,
Ovalar...
Kireçsiz, kerpiç duvarlı bir damda
Bir parça güneş gülümsese camda
Sırtımızı bir mindere dayasak
Olmasa günah,
Olmasa yasak...
Altımızda işveli, bolca kırmızılı bir Kürt kilimi
Yüzümüz Ahmedê Xani’ye dönük
Kulaklarımızda, çoban kavalından bir uzun hava
Ahh Keke Faruk mala te ava!
Bir dere aksa tepelerden,
İçimize doğru
Erise karlar, buzlar
Kuşlar kanat çırpsa dallarımızda
Bizimle meleşse körpe kuzular
Gözlerimizde yıldız parıltısı
Yüzümüze koşup gelse gökyüzü
Dilimizde delikanlı, alnı açık bir dava
Ahh Keke Faruk Mala te ava!
Ve unuttursa içimizdeki dağı
Ağrı Dağı
İyileştirse gönüldeki yarayı
İshak Paşa sarayı
Koşup gelse çocuklar,
Ellerinde gelincik çiçekleri
Laleler,
Papatyalar...
Yüzleri yarınlar kadar apaydın
Yaşamak kadar umutlu
Bir anne kadar mutlu
Çocuklar
Hepsinin ruhunda Demirci Kawa
Ahh Keke Faruk Mala te ava!
Dostum Faruk’a sevgilerimle
28.09.2024
S.U.
Serkan Uçar
5.0
100% (1)