KARANLIĞIN ARDI ŞAFAK
Sabır dertlere ilâçtır
Karanlığın ardı şafak O ki başımızda taçtır Karanlığın ardı şafak Yeis ruhu saran kirdir Basiret gözdeki ferdir Veren de, alan da birdir Karanlığın ardı şafak Her kapıya varma gönül! Kendini hiç yorma gönül! Umudunu kırma gönül! Karanlığın ardı şafak Kalpten kalbe bir yol eyle! Nefsini Hakk’a kul eyle! Korku evini kül eyle! Karanlığın ardı şafak Gülün yanı hârdır dostum! İm(k)ansızlık kordur dostum! Elif olmak zordur dostum! Karanlığın ardı şafak Gafil uykudan ayılmaz Yüreğin sesi duyulmaz Kimi dert dertten sayılmaz Karanlığın ardı şafak İnmek de var, çıkmak da var Yapmak da var, yıkmak da var Hep neşe yok, bıkmak da var Karanlığın ardı şafak Gözyaşları sele döner Yürek yanar, küle döner Neyin varsa yele döner Karanlığın ardı şafak Sen hâlâ diyorsun "ene" Hükmeyle o kör nefsine! Arkanda kaldı kaç sene? Karanlığın ardı şafak Gözyaşı kalbi durular Ayrılır yaşlar, kurular... Bir gün tamlanır yarılar Karanlığın ardı şafak Göz ağlar, kalp boyun büker Zehrini kirpiğe döker Beklediğin şafak söker Karanlığın ardı şafak İz ettiğin iz gitse de... Baş koyduğun diz gitse de... Bakıştığın göz gitse de... Karanlığın ardı şafak Nerede o yârânlıklar? Şimdi moda tiranlıklar! Koyulaştı karanlıklar Karanlığın ardı şafak Asi hissiyatı bastır! Nefse eleğini astır! İçindeki sesi sustur! Karanlığın ardı şafak Dert yığın yığın olsa da... Kirpiklerin yaş dolsa da... Bahçende güller solsa da... Karanlığın ardı şafak Hayat hakkı bir defadır Hem çiledir hem sefadır Kimi dert sadra şifadır Karanlığın ardı şafak Kimler kala, kimler öle? Sabreyle ki vakti gele... Bülbül bir gün varır güle Karanlığın ardı şafak Gün birbirine değil eş Sönsün içindeki ateş Sabırsızlanıyor güneş Karanlığın ardı şafak Müminsin, inanıyorsun Ses etme, kınanıyorsun Unutma sınanıyorsun Karanlığın ardı şafak 07.09.2024/TRABZON M. NİHAT MALKOÇ |