0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
278
Okunma
YAPRAKSIZ ÇİÇEKLERİN ÇIĞLIĞI
( Barış çiçeği)
Yusuf Yılmaz
Yükselirken alnımız ğöğe;
Gecenin karanlığından
Yıldızlar düşer yere;
Çağırır beni bulutların arasından
Gök gürültüsüyle birlikte.
Arkadaş olur yalnızlığımıza.
Kanımızda ateş var;
Benliğimizi sarar.
Bir yapraksiz çjcek;
Şu radyodan çıkan kısık ses gibi arar
Üfler kulağıma
Neredesin!
Dağ, taş, ova aştık;
Köyler,
Şirin kasabalar, yemyeşil ormanlar durağımız;
Bazen buz dağına çarparız;
Küçük kıyametler hissederiz.
Toprağın altından sesler gelir;
Bizim duymadığımiz;
Bir bir uzanır başaklara,
Dua eder kara sapanlara.
O gece bir rüya görürsün;
Bir daha uyanmasam dersin...
Fakat hayır,
Ne çare uyanacaksın;
Gerçeklerle karşılaşacaksın.
Hele bir de bu çöp dünyada
Çöplüğün içinde dolaşacaksın.
Kim? Kimler yaptı?
Kimler yaşayamaz hale getirdi
Bu cennet vatanı.
Biz neye hasret çekiyorsak
Bizden uzaklaştırıyorlar.
Hangi materyalist kafa
Kaderimizle oynadı.
Nicin ?
Bu dünyanın içine birazda
Mana koymadılar.
Cin gözlülüler idare ediyor
Bu güzelim memleketi.
Güvercinler ezilip yok ediliyor.
Biraz daha sabret.
Mavide uçarken kartallar,
Yer yüzüne inmek için
Fırtınayı, kasirgayı, borayı bekliyor.
Devrimci ruhların topraktan çıkıp,
Dağların tepelerin de
Çorak ovalarda,
Susuz beldelerde,
Unutulmuş,
Yerinden yurdundan kovulmuş,
Garibanların gönlünde
Doğacak ve gerçeğe dönecek günü bekliyir.
Billur billur,
Işık ışık,
Biz de sizinleyiz ! Biz de sizinleyiz!
Tıpkı,
Çölde,
Yapraksiz açan çiçekler gibi...
5.0
100% (1)