yolun buğusuna dikip gözlerimi
vuslatı soyundu yüreğim
yüreğim ki,
çıplaklığın dudak kıvrımında üşür,
üşür mecalime biçilen dilsizliğim



oy..
esmer kavlimin, kavline uzak nidası
oy.. yalnızlığımın dilsiz kapısı
oy.. kırıklığıma nükseden düş kumpası
katık edemediğim sevdamda
kurağımın serabı, serabımın susayan dimağı
katre, katre sana akarken ahdim
oy.. avuçlarımda tane, tane eriyen nar-ı sızım



döndüm
kıbleye, kıblem ki siman
yönüm simana hazan
yüküm ki hükmümden ağır yar
yara açar sinemde diken batımı sensizlik
laf anlamaz harfler kuşandı kanatlarım
kanatlarım ki kırk yama örtünmekte



üşümüş
bir serçenin boynudur sen telaşım
zamandır öznesin de can havlim
sevdamın umuduna vurma,
vurma ruhuma sirayet edenim
üstüm, başım sen kırıntısı


de hadi söyle,
ey yüreğimin besmelesi,
susamışlığım, susuşum
kaç kat kefen ister göğsün,
göğsüm de yeşermeye



saçlarından tutup an’ı boynuma geçiriyorum
sedirli bir hörgücün sırtında ayaklarım
topuklarımda karınca merasimi
kanımda sen sıtması titremeleri
boşlukta bedenim, ruhum sen arafında
dünyevi haykırışın ipini koparıp
büklüm büklüm ağrıyan geceye diz çöküp
secdeye varıyor nefesim



ey ezgisi yüreğimde gizli yaram
ey yetimliğim, yoksunluğum
ey duamda ki yüzüm, hüznüm
ey sılasına maşuk katilim
gönlümü göğsünde sakla,
çıralandığım tutsaklığımsın benim...

~°~
~°~
~°~