Şiiri görünce dokunmuş ucu.
Saldırıya geçti kaskıntı hoca.
Görevine yetmez, banadır gücü.
Kükreyerek geldi, eskinti hoca.

Demek ki acıtmış, vardır yarası.
Devamlı geziyor yüzde karası.
Müftüye yalaka, hoştur arası.
Devletin boynunda askıntı hoca!

Onda dokuzunda, gaflet uykusu!
Ruhlarında bitmiş, dini duygusu.
Aydan aya maaş almak kaygısı.
Saman tutuşturan ösküntü hoca.

Bana hesap sorma, Hakk’a hesap ver.
Namaza durunca çeki, düzen der.
Dini bilgin varsa orta yere ser.
Donu çekemeyen düşküntü hoca.

Sen farz, sünnet bilmez kalkıp, yatarsın.
Vacip olanları geri atarsın.
Mihraba çıkınca, endam satarsın.
Ne yazsam duymazsın pişkinti hoca.

Abdestlik, tuvalet pisliktir hali.
Mahşerde bükersin, ortadan beli.
Seni imam eden, mutlaka deli!
Yürümekten aciz, taşkıntı hoca.

Allah garanti mi verdi hocaya?
Sizin sayenizde döndük geceye.
Dursunî, ne desin çekmez bacaya.
Aldın mı dersini eşkinti hoca?

Dursun Yeşil – 03/03/2008