7
Yorum
49
Beğeni
0,0
Puan
572
Okunma
gülüşüm,
gülüşlerim diyorum büyüdükçe terk etti gamzesini...
Ölüm gibi sancıların dilinde uykularım
Ayıktım oysa,
Kalp gözüme mührü vurmadım ki
Hem diri, hem de ölümlüydüm zamanımda
Sen bilemezsin benzi sararan mevsimleri
Oysa, ne çok biçtim hasat öncesi sessizliği
Yaşım kadar boy verdim bir başağın filizinde
Dudakları çatlamış toprağa eğilip su serptim
Yüzüne yerleşen kuraklığa inat
gölgemi sürdüm, serinlettim tenini
Hızması bağrında tüten dağdım, dağ
Dalında yedi karanfil kokan c/andı özüm
Kavlimde yoğrulmuş heybetli bulutlar ki
Zamanımda kırlangıçlar göçerdi koynuma
Öyle ki,
Mevsimi göç olanın yönü olurdu rüzgarım
Kâh mavi, kâh sarı
bazen de sağanağa dönerdim yüzümü
Puslu tenimi ıslatıp,
açardım kuşağımın renklerini
İşte o vakit kızgın toprak yumuşar,
açardı düğmelerini
O an,
Tam da o an sıcacık şiir kokardı göğsüm,
kokardı Annem gibi
Gülüşümdeki çiçekler ah çiçekler
yüzünde açardı demet, demet Annemin
Bir fırça darbesi ile büyüdü,
büyütüldü zamanımda ki düşler...
~°~
~°~
~°~