Zaman, uçan bir kuş gibi hızla geçer,
Her geçen gün bir yara açar yüreğimde,
Yaşlanmanın eşiğinde, gözlerim yaşlı,
İçimdeki gençlik, silinmiş bir hatıra gibi.

Daha dün gençlik şarkı söylerken,
Şimdi kırışık izler, hatıralar kadar derin,
Saatin tik takları, canımı sıkar,
Geçmişin özlemi, geleceğin kaygısı.

Her adımda bir yıl daha eksilir,
Rüzgar gibi savrulur, gözlerim yaşla dolu,
Hayatın acı tatlı yollarında,
Yaşlılık, bir arkadaş gibi sessiz ve soğuk.

Bir zamanlar umutla bakarken ufka,
Şimdi gözlerim, yıldızların yorgunluğunda,
Zamanın acımasız çırpınışında,
Yaşlanmak, bir gerçek, bir hüzün rüzgarı.

Ama belki de yaşlanmak,
Bir tür olgunluk, bir tür bilgelik,
Gözlerim yaşlansa da, ruhum genç kalır,
Her kırışık, bir yaşamın öyküsü olur.

Zaman geçer, yaşlanır beden,
Ama ruh, zamanın ötesinde kalır,
Ve her anı, bir hazine gibi saklanır,
Yaşlanmak, sadece bir yolculuk, bir şairin eseridir.



09.11.2023 BaRuT