Yıkılmaz diyordum bu ulu çınar,
Ayrılık rüzgarı esmeden önce,
Solmaz sanırdım kokladığın gül,
Göçtüğün toprak kurumadan önce.
Zaman gittiğin an sabahsız gece,
Kolay oldu ölümü istemek bize,
Ateşte yürümeyi sanırdım kolay,
Küllerinde boğulup sönmeden önce.