Mevsimlerin sonudur, en çetin, en kurağı.
Yaşlılık,gözler yolda, bir bekleme durağı.

Eş ölmüşse ardından, gitmek için beklersin.
Sönen ocaktan son kez, tütmek için beklersin.

Balkondaki çiçekler, açsın diye beklersin.
İçine biraz umut, saçsın diye beklersin.

Bir misafir kapıyı, çalsın diye beklersin.
Hem yemek hem yatıya, kalsın diye beklersin.

Hasta olsan birinden, geçmiş olsun beklersin.
Bir dinleyen derdini, biraz alsın beklersin.

Rahmetlinin maaşı, yatsın diye beklersin.
Ev hesabı çarşıya, tutsun diye beklersin.

Ayda yılda bir gelen, oğlan-kızı beklersin.
Kurbana paran yetmez, koyun-kuzu beklersin.

Torunlar bari gelse, görsem diye beklersin.
Sakladığım harçlığı, versem diye beklersin.

Başka çaren de yoktur, kırılsan da beklersin.
Gece gündüz çağlayıp, durulsan da beklersin.

Ölmüşleri rüyamda, görsem diye beklersin.
Ben de artık mezara, girsem diye beklersin.

Emin olun gün gelip, bekleten bekleyecek.
Kalp kıran bütün kalpler, sonunda tekleyecek.

Yaşlılık, gözler yolda, bir bekleme durağı.
Ömrün en son kışında, en son düşen kırağı.

(Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU)