11
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
1360
Okunma

ortamın tüm musibetleri bulaşırken bir bir ruhuma
çırpındığım senli anlardaydı
ruhumdaki isyanların canhıraş feryadı
soktukça nefsimin içine kuma üstüne kuma
geçmiş zam/anların silinip de gitti y/adı
ve değerlerim tek tek ellerimden uçuşta da gidiyor
her günümde beni zorla benden kaçırıyor
ruhumla seni ağırladığım her an
dışım içime bir cendere gibi
yer yüzünde beni andıran bir izim kalsın isterdim
kirlenmemiş bir gül gibi
üstüme bulaşırken o aymaz yaşantılar
depreşip de duruyor içimin içinde itirazlar
İbrahim’in ateşin, söndürmeye giden
o karıncalar gibi
hırçın hırçın yontarken dimağımı arsız arzular
senle sürüldüm ya bu hanın bir izbe köşesine
durmadan kirlettin ikimizi tutan bağları
varlığındaki tutkular helak ediyor ar ve edeplerimizi
işvelerinle çoğalıyor şehvetin arzuları
g/özün gönlünde doyma nedir bilmiyor
hep durmadan yorulmadan çıkarını kovalıyor
şunu iyi bil ki boşaltarak gideceğiz ceplerimizi
gülüşün bile tümden değişti
kaybolup da gitti o utangaç tebessümler
kemiriyorsun aklımı duygularının posasında
tamahkârlığın dramatik bir istem
aklın bir zırzır deli gibi
mantıksız bir çılgınlık bu savaş
sesin bir mülteci gibi duruyor yanı başımda
gözlerim sanki kataraktla kaplı siluetinde
kayboluyorsun yavaş yavaş
boş boşuna y/aktı zamana/ı kapılan gönül pınarları
bu alemde gördüğüm her şeyler kökten yalan
esamisi bile bulunamıyor insancıl izlerin
insanların bedenlerinden sıkıntı içinde ruhları
arada bir eritsen de bu yüreği
vuslat dediğin bir hayal aşksa kazıyan küreği
aymazlığımı ihlaslı şu gönlümün içinden
bir sıyırışta da kaldırıp çöpe attım
kapattım
kapılarımı nefsimin tüm arzularına
gayri senli zamanların ile bilinçsizliğimde kaldın
çıkarken aydınlığın yollarına…
AZAP...(Kadri Atmaca) 27.07.2024