şu garip gönlüm kavli karar bir mihenkteyken
neden ki yitik bu kentin iklim değişikliğindeyim
taşıdığım duyguların başı isyankar oldu
ve yudumladığım o aşk iksirine müptelayken
nedense hep havası suyu
ve huyu vs.
bana tümüyle tersti soyu
içimin içinin ta içinde duydum acısını
ve bakar kör bir yaşamın saçmalıklarını

bir hayalin umuda koşuşu çağırıyor
uygunsuz köşelerde demlenirken hayasızlık
varsa yoksa her şey nefse mahkum
kapalı kapılar ardında kaldıkça gıcırtılar
böylemi yol alınacak geçmişten geleceğe
hüsran dalgasında boğulur nice canlar
sabahın alaca karanlığı bile çıkamıyor aydınlığa
işte bu sebeple
her yerimizin siyaha çalıyor yüz görümlüğü

bir kese pul için kimseye boyun eğilmez
yerle yeksan olsan bile kimsenin hakkı yenilmez

ne zemin nede evç
hiçbir zaman razı gelmedi ki fütursuzluğa
kopuk gönüller ne zaman bir araya geldi ki
bu kuruntulu zamana ayak attım atalı
huzursuz günlere gebe kalındı
hani nerde geçmişin o sıcak yüreği
bu kaskatı duranda ne ki
nerde kardeşin kardeş için kendini feda ettiği günler
boş boşuna heder olup da gitti o güzelim dünler
lüzum olanlar atıldı lüzumsuzlar alındı

içimin içinde bir feryat
çekilemez oluşlara sitem karlık içinde
nemelazımcılık bir hançer gibi kanatıyor kabullerimi
farkındayım salak gibi mimik sizce bakanlar revaçta
hep kanatıp da durdu şu sevda umutlarımı
ilk adım kalbe değil şişkince bir cebe
aşk denilen o çorabı
kim saklayabilir ki üç günden başka

mizaçlarda her an vurgun harlar
hele şöyle benden ırak bir köşede dur sen yar

benim kendimle yapacak çok işim var..



AZAP...(Kadri Atmaca) 23.07.2024