1
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
207
Okunma
Martılar ıslak bir günaydını kanatlarken gökyüzüne
yeni yeni uyanıyor haliç
yeni yeni yanıyor ışıkları evlerin.
Bilemezsiniz
ne güzel vuruyor gecenin yüzüne yağmur
haliç
üzerinde sandallar, gözleri mahmur
bilemezsiniz
ne güzel uyuyor İstanbul.
Gürültüyle horlarken bulutlar İstanbula
ben bağdaş kurmuşum yağmurun ortasına
gözlerim saplanmış gecenin oltasına
çaresiz, ümitsiz çırpınır dururum.
Ben
hayalleri öksüz, ümitleri gecenin beslemesi
kulaklarımda mahmur bir haliç esnemesi
bağdaş kurmuşum gecenin voltasına
yağmurun kollarında kururum.
Ama boşa değil biliyorum,
biliyorum beni duyuyorsun
bilsen ne güzel uyuyorsun İstanbul
bu sessiz halinle
gözlerimde ne güzel duruyorsun.
Uykunda ölür
gözler dolusu öfke, ağızlar dolusu küfür,
karanlığın gözlerine vurduğu ıslak mühür
uykunda büyür...
Sen uyurken uyanır güzelliğin senin
sen uyurken uyanır uyurgezer hayallerim.
Hey! bıkkınlığımın yuvası,
uyanıklığımın rüyası şehir
söyle duyuyor musun beni rüyanda
ne olursun, ne olursun uyanma.
Aldırma sen benim kan çanağı gözlerime
üzülme, uykusuzluğuma üzülüyorsan eğer.
seni uykuda seyretmek
uykusuz bir ömre değer.