19
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
730
Okunma

Önceden yazmış olduğum bu şiiri profil sayfama eklemeyi düşünmüştüm yazı karakteri sınırlaması nedeniyle eklenemiyor, toplam 4 ayrı şiir halinde 28 dörtlükten oluşan şiiri kullandığım TÜRKMENOĞLU mahlasım için yazılmış ve bugün doğum günüm olması nedeniyle normal şiir olarak paylaşmak istedim.
Şiirde üçüncü dörtlükte anılan ozanımız, 17.5.2021 tarihinde aramızdan ayrılan Âşık Mahmut ÇELİKGÜN’e Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun inşallah 🙏
ŞİİR VİDEOSUNDAKİ ŞARKI SÖZLERİ:
ÖLÜRÜM TÜRKİYEM
(Mustafa Yıldızdoğan)
Baş koymuşum Türkiyemin yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kır atımı suladım
Irmağının akışına ölürüm Türkiyem
Sevdalıyım yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem
Pınarlardan su doldurur Eminem
Mavi boncuk takışına ölürüm Türkiyem
Düğünüm, derneğim, halayım, barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım
Kilimlerde çizgi çizgi efkarım,
Heybelerin nakışına ölürüm Türkiyem
Söz:Dilaver Cebeci (1943-2008)
Beste: Mustafa Yıldızdoğan
TÜRKMENOĞLU DESTANI (1)
Millî ve de manevî değerlere saygılı
Manevî duyguların dilidir Türkmenoğlu
Şehitlerin otağı vatan için kaygılı
Coşan millî duygunun selidir Türkmenoğlu
Karşıdır tüm dünyada yapılan zulümlere
Kalbiyle, kalemiyle, buğzeder zâlimlere
Her zaman saygı duyar, ilmiyle âlimlere
Mazlumların uzanan elidir Türkmenoğlu
Hep gönlünde yaşatır kaybettiği âşığı
Çok erkenden terk etti kararınca ışığı
Turhal’da Akçatarla ozanımın beşiği
Hüzün veren sazının telidir Türkmenoğlu
Dört mevsimin dördü de apayrı, başka güzel
Kışla bahar, yaz ve güz, hepsi kendine özel
Her mevsime yazılsa, her birine bir gazel
Baharı müjdeleyen yelidir Türkmenoğlu
Baharda yeşillenen, güzün düşen yaprağın
Rengarenk açmış nergis, lale, sümbül, leylağın
Uzakta kalsa bile aşığıdır toprağın
Tarladaki çiftçinin belidir Türkmenoğlu
Sevdâlı şiir yazar aklına estiğinde
Kalemi hüznü çizer, hayata küstüğünde
Taşlama, hiciv dizer, boğazdan kıstığında
Kara sevdaya düşen delidir Türkmenoğlu
İlelebet payidar olmalı Cumhuriyet
Ulusuna gönülden bağlılıktır milliyet
Kanla sulanmış vatan, böyle geldi hürriyet
Sembolü al bayrağın alıdır Türkmenoğlu
TÜRKMENOĞLU DESTANI (2)
Kelime-i şehâdet şahididir tevhidin
Yüce Mevlâ’m her zaman uludur Türkmenoğlu
Bineceği; vurulup düştüğünde şehidin
Bayrağına sarılmış salıdır Türkmenoğlu
Nice el sanatları; el emeği göz nuru
Hepsi de bu vatanın baştan başa gururu
Çalışarak üretir sonra bulur huzuru
Tezgahında dokunan halıdır Türkmenoğlu
Baharda rengârenktir, açan bütün çiçekler
Üzerinde uçuşur, her renkte kelebekler
Özünü almak için arılar sıra bekler
Şifa veren, arının balıdır Türkmenoğlu
Kendini adam sanan, bekler hep övenleri
Aciz olanı sevmem, kadını dövenleri
Aşık olana düşman, çekemez sevenleri
Ayıranlar kara bir çalıdır Türkmenoğlu
Bağımızda çıkardım ağacın tepesine
Doldururdum kirazı atımın heybesine
Sakın çıkma dediler ağacın körpesine
Gevrek olan eriğin dalıdır Türkmenoğlu
Patlıcanı yemek yap, bayıltmadan imamı
Kir tutmak istemezsen, ihmal etme hamamı
Deden sanma gördüğün her sakallı adamı
Sakalsızdan ayıran kılıdır Türkmenoğlu
Her ülkede farklıdır, hepsi başka biçimde
Cumhuriyet örneği, söyleyin varsa kimde
Yıl iki bin yirmi üç, yirmi dokuz Ekim’de
Onur veren yüzüncü yılıdır Türkmenoğlu
TÜRKMENOĞLU DESTANI (3)
Kor ateş yandığında geriye külü kalır
Küllenmiş bir ateşin külüdür Türkmenoğlu
Kış çetin geçse bile yerini bahar alır
Bahar gelince açan gülüdür Türkmenoğlu
Sevenleri yaşat ki ; sevdâlar yaşasın der
Yaşanırsa sevdâlar bir ömür mutlu eder
Melekler de gün gelir, yuvadan uçup gider
Gelinlerin duvakta tülüdür Türkmenoğlu
Duyduğunda uyanır, horozun ötüşünü
Hayal eder sahilde, kumlarda yatışını
Nemrut’ta seyre dalar güneşin batışını
Dağ üstünde krater gölüdür Türkmenoğlu
Yanlış yola meyletmez gitse de geri döner
Bilir ki yalancının mumu çok çabuk söner
Güzel olan ne varsa her zaman onu dener
Hakk’a doğru gidenin yoludur Türkmenoğlu
Akşam güneşi çıkar, güzeli görüp vurur
O güzeli görenin dili damağı kurur
Nice kilitli kapı, açanı bekler durur
Kilitlenmiş kapının koludur Türkmenoğlu
Ülkemizde dört mevsim, nice ürün yetişir
Kiraz festivalinde âşıkları atışır
Bahçesinde, bağında serçe, bülbül ötüşür
Bursa’nın şeftalisi suludur Türkmenoğlu
Yaşın ilerlese de senden büyüğü vardır
Hep saygılı davranmak bilene edep, ardır
Sohbetini dinlersen öğrendiklerin kârdır
Sevgi, saygı, hürmetle doludur Türkmenoğlu
TÜRKMENOĞLU DESTANI (4)
Allah bize yeter der; O ne güzel vekildir
Yüce Mevlâ’m her zaman uludur Türkmenoğlu
Eşi benzeri yoktur, O her zaman tekildir
Mevlâ’mızın şükreden kuludur Türkmenoğlu
Her yöreden yiğitler, ozanlar çıkagelmiş
Mecnun çöllere düşmüş,Ferhat da dağı delmiş
Kimi yaban elleri kendi vatanı bilmiş
Köroğlu’nun vatanı Bolu’dur Türkmenoğlu
Doğuda metrelerce yağan karlar bıktırmış
Hastaları bindirip kızaklarla çektirmiş
Mart kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırmış
Mart’ta çiçeği döken, doludur Türkmenoğlu
Orta oyunundadır, Pişekâr, Kavuklusu
Her zaman hoşa gider pilavın tavuklusu
Dağdaki Köroğlu’nun olmaz mı yavuklusu
Yiğidin korktuğu yer soludur Türkmenoğlu
Yolculuğa çıkarken önce bir yola bakın
Beşe kadar sayarsan hafta sonu çok yakın
Pazartesidir diye sendroma girme sakın
Haftada ikinci gün Salı’dır Türkmenoğlu
Güneşin aydınlatıp karanlığı boğduğu
Çamlıbel tepesine kışın karın yağdığı
Plevne’yi savunan komutanın doğduğu
Gazi Osman Paşa’nın ilidir Türkmenoğlu
Sezar’ın "Geldim, Gördüm, Yendim" dediği kale
Kanlı Zela savaşı, kolay değildi dile
Zela ismi dönüşür, ilçenin adı Zile
Doğum yeri, tarihî Zile’dir Türkmenoğlu
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER
(Sonsuz teşekkürlerimle)
İlminin ziyasıdır destanlaşan duygular
İnsanlıktan yanadır onda bütün kaygılar
Bizdende olacaktır ona sonsuz saygılar
Allahın sevilen bir; kuludur Türkmenoğlu
_____ Ahmet KARA (HASSASÎ)
5.0
100% (28)