Sabah şeriflerin hayrola
Ola olmasınıda Keko’m
Solumdan kalkmışım bugün
Yattım sağıma
Döndüm soluma derim
ondan mıdır dersin
Ninem öyle der öyle de çekerdi
Tehvidi -şehadeti

Yaş yedi Keko’m
Yıldızları sayardım o zamanlar
Üç metre sederimizden sarkıp
Hele ot yastıklarımız yok muydu
Dayandıkça çıtır çıtır sesleri eşlik ederdi
Temaşa -telaşa birbirine karışırdı
Birde Ay’ın halleri

Gece çok güzeldi o zamanlar Keko’m
Kerpiç evlerin üstünde yakamoz gibiydi yanıp yanıp dönen yıldızlar
Belkide hayal dünyam böyleydi
Ben - gökyüzü ve sahibi
Muhteşem üçlü

Şimdilere bakıyorum Kekom
Ne hava havadır ne toprak;
Bildiğin toprak !!!
Ne Havvası Havva ;Ne ademi Adem

Cinler dünyamızı ele geçirmiş Keko’m
Savaşlara bak stratejik
Silahlar biyoloji dersi almış
Öyle diyorlar biyolojik olmuşlar
Açıl susam açıl dünyası
Vay anası

Keko’m
Biz ne zaman açılacağız bu dünyaya
Çoğrafya dersini geçemedik halâ
Bir felsefedir tutturmuşuz
Anan yahşi -baban yahşi
Yahşi yahşi de ;
Varımız yoğumuz saman tezek
Kuzunede patetes haşla-közle
Dilimde bizim ağanın türküsü
İndim derelerine bilmem nerelerine

Hiç bu kadar iştah açıcı bir türkü var mıdır dünyada Keko’m
Memeler dilber yani inci taneleri
Aşık olan olana
Gerisi felsefe gerisi imge

Ağa’ya bak sen Keko’m
Islık çala çala işe koyulmuş
Girmediği samanlık yok
Gördün mü; İp havaslının elinde
Çizme bilmem neyin derisinden
Vay anasını vay

Yaman Kadındır sellukalı Kekom !
Cebi dolu dolu kadın
Midasıda dibinde mahlaslısıda
Efes harabelerin bir dili olsa
Hem Asena
Hem Mısır Kraliçesi
Astığı astık-kestiği kestik
Ne demekse
Listemizdeki ilk beşe sormalı ;
Açıl Piramitim açıl!

Ah Keko’m
Bugün günlerden ne "O" nuda unuttum
Ayın neresindeyiz onuda unuttum
Ali zamir mi olduk
Gül, sen gül ; Son gülende iyi güler
Oh çek sen, ohhhh; Son çekende iyi çeker

Ortasındasında mıyız ayın Keko’m
Benim Dolunay nerede
Kimlere dokunmuş bugün
Dokunmuş derken
Anladın sen ; Ağlatmış yani
İklimi ,yer yer
yer değişikliği yaşıyor - yaşatıyor
Pencil vanyalı mı bu
Sen şimdi bunada gülersin de
Sen , gül/memelisin
Ben gülerim yerine
Ağa sözü işte...Yatıştırıyoruz ortamı

Mezo tompa’ ya gidelim mı Keko’m !
Ciddiyim ; Gülme
Hay dilimi eşek arısı okşasın hemi
Gogıl emmiye sor söylüyor
Gılıpotrayı gösteriyor
Oda çok yaman avratmış Keko’m
Çirkin ama akıllı
Benimle tam tezat konumda
Allahına kurban şu dilimin
Bak hiç dönmemezlik yapıyor mu
Gavurun dilide gavur

Geçenlerde gogıl a "Havva" dedim Keko’m !
Havaslı avrat çıktı karşıma
İlim irfan sahibiymiş hızmalı
Bizim gibi cahil cühala değilmiş
Müridleri varmış
Aynalı çarşıda boğuşuyorlarmış
Görmeyesin diye kendini çitliyormuş
Bizde burda ahırının *okunu koklayıp duruyoruz
Bende çitleme yok;Çıt çıt çitlemek var

Ah Keko’m
Dolunaya küskünmüş günebakan ı’m
Yeme beni çitlerim diyor seni

Dün bir rüzgar esti konduk bir dala
Dal çürük de bizde de kanat var Keko’m !
Anam anam dedim
Ne cevherler gördüm; Ne mücevherler
Washington kapısı; her yer
Gelde ; Aklına portakal kabuğu düşmesin

Lafa daldım suyunu unuttum Keko’m!
Bütün suç Dolunay da
Benim Dolunay: Köyün üçte birini öpmüş
Ham etmiş ham
Aklı evvelimin ruhu kaçmış içine

Kekom !
Rahmetliyi hatırlar mısın
Nerede bir grup görseydi oradan uzaklaşırdı
Sorana "görmüyor musun ne cins cins adamlar geliyor" derdi
Banada;
"Seni de tutuklayacam hapse atacam" derdi
Niye Receb abi derdim
"Sen , açık geziyorsun " ondan derdi
Anası Mahallenin hafızıydı
Ah hafız ah
Kendisi de veli oğlu da veliydi

Sen ,bak Allah’ın takdirine Keko’m!
Ne hava bitiyor ne havadisi
Kapa üç beş pencere - aç onbeş pencere
Neyse sen otlamana bak!
Efendim çağırıyor beni.....