2
Yorum
26
Beğeni
4,9
Puan
502
Okunma
Hazân rüzgârıyla, salınan dallar
Soğuk poyrazları, efkârla kollar
Üçer beşer uçar, nazlı yapraklar
Çamurlu sokaklar, bitmeyen yollar
Yoksulluk oduyla, kavrulan kullar
Yaşlılar, hastalar, yetimler, dullar
Kahır sarmalında, ıssız akşamlar
Umutsuz bakışlar, kaybolan yıllar
Visâli imkânsız, hazîn sevdalar
Ağlama vâdisi, mahzûn duldalar
Deryânın gözyaşı, garip dalgalar
Vedâ seyrânında, küskün nidâlar
Nedâmet oduyla, yanan yürekler
Bî-hudûd dertleri, çeken kürekler
Mal-dâra yâr olsun, ballar börekler
Virâne gönüller, ser-mi’mâr bekler
İdris Esen, Mayıs, 2024, Erenköy
dulda: dalda, tenha; güneşin, rüzgârın vurmadığı yer
visâl: kavuşma
bî-hudûd: hudutsuz, sınırsız
mal-dâr: mal mülk sahibi, zengin, mala mülke meftûn
ser-mi’mâr: başmimar
5.0
93% (13)
4.0
7% (1)