7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1109
Okunma
Sendin
Mecnunu bile tereddüde düşüren.
Sendin
Hayallerini dağıtan aşıkların.
Sendin
Rüyalardan uyandırıp, dünyaya yollayan.
Sendin ey aşk…
Mecnunun adımları Leyla’ya, gönlü sana doğruydu
Ferhat’ın elindeki kazma Şirin için,
Kalbi ise senin için vuruyordu dağa.
Kerem zahiren Aslı’ya vurgun, batınen sana
Efsanelerin menşei,
Kıssaların membaı,
Sevdaların kaynağı sendin.
Sendin ey aşk…
Çöller seninle tanındı,
Dağlar seninle.
Senin için yazıldı bütün şiirler
Mecnun dilinden yazılınca gazeller,
Bir hoş oldu güzeller.
Ama gazellerde güzellerde senin içindi
Senin içindi ey aşk…
Ne yangınlar emsaldi içindeki ateşe
Ne buzullar söndürmeye kafi hararetini
Ne mısralar yetti izaha
Ne satırlar izhar eyledi sevdanı
Aslı’da, Şirin’de, Leyla’da yalandı
Yalandı işte…
Bir doğru vardı yalnızca.
Ve o doğru sendin ey aşk…
Ne bisütun kaldı yerinde
Ne çöller kaldı geçilmedik.
Bir sen kaldın geriye.
Sen gönülde yangın, sen vurgun, sen sevdaydın
Sen bunların belki hiç biri
Belki hepsiydin..
Sen aşktın. Ey aşk…