Ne olursun sus güzel gözlüm yaradan aşkına sus,
Daha fazla şu güzelim vakti boşa harcama,
Islak kirpiklerle göryorum’ki sen sevda bavulunu,
Kalıcısın sandığım gönül hanımdan toplamışsın,
Dilde yalancı bir kaç cümle ile sahte bir tebessümle...

Sırtına merhametsizlik işlenmiş sırkasını giymişsin,
Biletini dünden dönüşü olmayan ana kesmişsin,
Vakitsiz kendini telaş içinde hareket saatı gelen,
Uğruna harcadığın ömür garım’dan akşam üstü,
Ayrılığa hareket edecek vefasız bir yolcu saymışsın...


Bilmem hangi bir yalana hangi dolana kandın,
Seçtiğin bensizliği kendine bayramın olsun saymışsın,
Daha dün gonca gül misali bana açan gülüşlerin,
Şimdi miskinlerin baharlarına açacak gibi,
Demek kararlısın ömrümün kalanına hazan olmaya...


Aşk masalımın bağından yaprak misali döküleceksin,
Güzel gözlüm çekip gidiyorsun ya sakın ola sanma,
Efkarlanırım meyler eşliğinde gidişini hayatıma şarkı eylerim,
Ardın sıra boyun bükecek olan onca güzelim anılara eşliğinde,
Mazi hapsolmuş hatıra albümündeki resimlere dinletirim...


Senden sonra seher vakti ile deli divane derim adıma,
Paslı hançerinle çekerim giderim tanınmaz bir diyara,
Gönlümde yanacak olan o sen özlem ateşine,
Yılların hatırına son kez bir kaç damla göz yaşı döker,
Aramıza koyduğun mesafelerin dört bir mevsimine...


Hayrat niyetine lapa lapa karlar yağdırırım,
Acımadan sonu hüzünlü yaşattığın onca yıllara,
Dargın gönlümü sahteliğe adanmış adak sayarım,
Cihan-i alemde erişilmez handa sarayda,
Sultani azra olsan bin yeminler olsun dönmem son pişmanlığına...

Ayrılıkların Şairi Osman Dastan © 16 / 04 / 2024. 03 : 30