"Yorgun bir dalganın kollarından düşüp,
Vurursam kıyılarına, toplama beni…"

yorgun dalgaların kolları...kıyılarına düşürürse yüreğimi...bırak,unutup da gittiğin yüreğim,bıraktığın gibi kendi kızıllığında kalsın...mazime dair yaşadığım, o kızıllılara sarmalanmış aclı karelerime, sakın dokunma...ben senin kıyılarına düşmüşsem,bil ki,bu sana olan sevgimin,arkasında durmamdandır...

"Bırak yankısız çığlıklar atsın,
Yetim çocuklarım…"

bana bırakıp da gittiğin o yetim çocuklar var ya,sokaklara atmaya,sadece benim kıyamadığım...sakın çığlıklarına sahip çıkma onların...yankıları,ancak benim yüreğimde yankılanır o yetim duyguların çığlıkları...kıyıp da insafsızca başıma yıktığın ve asla seslerini eğilip de duymadığın o sesler var ya...bırak da özgürce ben de yankılansın yetim çığlıkları,yetim çocukların...

"Bırak;
Alsın alacağını benden,
Çıkarsızca gönül koyduklarım…"

sen de dahil ,ey alacağını alan...aşk şartsız sevmekti deyip de sarıldıklarım...yüreğimin en derinliklerine alıp da yaslanmak istediklerim...sıradağlar gibi sanıp da,arkamdan bıçaklandıklarım...yağmur olup da çisil çisil yağmaktan başka,bir yudum sevgi ummaktan başka,yürek yürek sarmalamaktan başka muradımı anlamayanlarım...götürsünler bana dair herşeyi...bırak...bırak...

"Ve kanlı yaşıyla yıkansın,
Maziye her dalışımda
Dibinden toplayıp çıkardığım
Kızıl taşlarım…"

kızıl taşlarım var ya o kıpkızıl olmuş bana ait taşlarım...yaşanmışlarımın karelerinden ansızın yüreğime davetsiz düşüveren taşlarım...yaralarımın her kanayışında,o taşları,o acıları ben yıkarım,kendimden kırmızı kızıllıklarla...kızıldı artık mazimden topladığım taşlarım...her dalışımdan topladığım...

Tebriklerim,bırak bırak diye hüzünlere sarmaladığınız seslenişlerin gizemlerindeki şeffaflıklara,ve de,illa da illa,mazime her dalışımda topladığım karelerin,kendi kapanmayan yaralarımın kanlarıyla kızıllıklara bürünüyor diye tasvir edilişlerindeki hüzünlü avazların renklerinedir...selamlarımla...