12
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
421
Okunma

Cefasına canım kurban ol yârin
Gülün dikeninden bıkmak ne mümkün.
İsterse üstüne cihanı verin
Dönüp gayrısına bakmak ne mümkün.
Yârin kapısında kıtmir olmuşum
Her türlü derdime derman bulmuşum
Bir katreyim anda ben kaybolmuşum
Çıkıp başka yöne akmak ne mümkün.
Gönül kapısını çalınca posta
Davet gelir elbet, gideriz dosta
Vuslat köprüsünde zaman aheste
Bu yolda ölümden korkmak ne mümkün.
Yol gider Rahmân’a, canda onundur
Ömür gelir geçer demde onundur
Evvelin sahibi, son da onundur
Hakk’ın kanunu yıkmak ne mümkün.
Halk içinde gizli sultanların var
Bizi de onlardan ayırma ey yâr!
Gül bahçesi gibi düşer âşıklar
Aşığı ateşte yakmak ne mümkün.
Dünyada gözüm yok, yâr bize yeter
Gönülde sevdası, kâr bize yeter
Hakikât rehberi, pir bize yeter
Kalp gözüne perde çekmek ne mümkün.
Allah’ım, hükmüne şükrüm yetersiz
Aklım ve izanım, fikrim yetersiz
Âmelim, niyetim, zikrim yetersiz
Kurak bağa tohum ekmek ne mümkün.
Meded senden Rabb’im, eyle el’aman
Serimi toprağa verdiğim zaman
Sevabın önüne geçtiyse gümân
Gayrı cehennemden çıkmak ne mümkün...
Nur-Hicranî yazmış ilâhi kalem
Ondan gelen derde, kedere selâm
Merhameti cennet, gadâbı elem
Aşkını gönülden sökmek ne mümkün...
Nûriye Akyol /19/Eylül/2021
Görsel alıntıdır.
5.0
100% (30)