0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
372
Okunma
YAPRAKSIZ ÇİÇEKLER
Yusuf Yılmaz
Yükselerek bakar alnımız ğöğe;
Gece karanlığından
Yıldızlar düşer yere;
Arkadaş olur
Yalnızlığımıza;
Çağırır beni bulutların arasından
Gök gürültüsüyle birlikte.
Kanımızda ateş var;
Sarar benliğimizi;
Şu radyodan çıkan kısık ses gibi;
Üfler kulağıma
Neredesin!
Dağ, taş, ova aştık;
Köyler,
Şirin kasabalar, yemyeşil ormanlar durağımızdı...
Bazen buz dağına çarparız;
Küçük kıyametler
Hissederiz.
Toprağın altından sesler gelir;
Bir bir uzanır başaklara,
Dua eder kara sapanlara.
O gece bir rüya görürsün;
Bir daha uyanmasam dersin...
Fakat hayır,
Ne çare uyanacaksın.
Gerçeklerle karşılaşacaksın
Hele bir de bu çöp dünyada
Çöplüğün içinde dolaşacaksın...
Kim? Kimler yaptı?
Kimler yaşayamaz hale getirdi
Bu cennet vatanı.
Biz neye hasret çekiyorsak
Bizden uzaklaşıyor.
Hangi materyalist kafa
Kaderimizde oynadı.
Nicin ?
Bu dünyanın içini
Mana ile doldurmadılar!
Cin gözlülüler idare ediyor
Bu güzelim memleketi.
Güvercinler ezilip yok ediliyor.
Mavide uçarken kartallar,
Yer yüzüne inmek için
Fırtınayı, kasirgayı, borayı bekliyor.
Devrimci ruhların topraktan çıkıp,
Dağların tepelerin de
Çorak ovalarda,
Susuz beldelerde,
Unutulmuş,
Yerinden yurdundan kovulmuş,
Garibanların gönlünde;
Billur billur,
Işık ışık,
Biz de sizinleyiz ! Biz de sizinleyiz!
Tıpkı,
Çölde,
Yapraksiz açan çiçekler gibi...
5.0
100% (3)