8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1477
Okunma
Beyazına kir bulaşmış gülüşlerinin
kirpiklerinin gözlerine açılan avlusunda
güvercin cesetleri
toplu mezarlar kazılıyor sen ağladıkça
ve ruhunda kapanmayan derin yaralar
her gün teninde yeni bir cenaze töreni
her gün kara çarşaflı sen
her gün ağlıyorsun
Irzına geçilmiş kokladığın çiçeklerin
omuzlarının göğüslerine uzanan derin dekoltesinde
çiçek cesetleri
çoğalıyorlar sen ağlayarak orgazm oldukça
ve büyüdükçe büyüyor karanlığın gözleri
her gün teninde yeni bir tırnak izi
her gün çırılçıplak sen
her gün üşüyorsun
Benimse mavisine gölge düşüyor gözlerimin
iki kaşımın birleştiği coğrafi noktada
hayal kırıklıkları biriktiriyorum
batıyor ve kanatıyor yüreğimi sen ağladıkça
güvercinler kabir azabı çekiyor
çiçekler kendi kokularına asıyor kendilerini
her gün ağladıkça sen
daha da büyüyor aramızdaki karanlığın hiyerarşisi
ve bir adım daha yaklaşıyor bana
yalnızlığın o soğuk anemik endişesi....