Kabarır coşarsa bedene sığmaz
Ferhat’a Mecnuna sor babam oğlu
Düşmeye gör yürek dünyayı görmez
Aşkın ahvalleri sır babam oğlu

Hikmetle bezeli ilahtan nimet
Yemişi meyvesi verse de lezzet
Ağaç başlarında olunmaz devlet
Meskeni toprağa kur babam oğlu

Hakikat yolunda galebe çalma
Dünyaya meyilli tamahkâr olma
İhtiras zindanın çaresiz kalma
Esaret zincirin kır babam oğlu

Allah rızk kefili elden bekleme
Gaflete dalmadan çalış tekleme
Bakımsız tevekten salkım bekleme
Toplarsın cıngılla cer babam oğlu

Tatsız tuzsuz olur sanırsın keven
Emeksiz gayretsiz gırtlaktan giren
Ekmeğe yemeğe lezzeti veren
Muhteşem katkısı ter babam oğlu

Zillet diyarının yolu çöğürlü
Bühtan sofrasının aşı zehirli
Seması kapalı havası kirli
Kalbine üşüşür kir babam oğlu

Kibir ipliğiyle hırka örerler
Yakışır giy diye durmaz överler
Kanına girerek peye verirler
O yola koyulma dur babam oğlu

Garagardaş vurup durur bendine
Batırır çuvaldız bizi kendine
Şaşırıp düşmesin şeytan indine
O yurdun tamamı nâr babam oğlu

Yahya Koza