1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
358
Okunma
GÜZELİM İSTANBUL
Yine sensin hayalimde
Kim bilir belki rüyalarımdasın. Eski İstanbul
Düşünüyorum da neler yaptılar sana diktiler koca gök delenleri kesip ağaçlarını
Sen bunlara layıkmısın. Bilmiyorum.
Eskiler derlerdi yedi tepe İstanbul diye şimdi kaç tepesin.
Kalmadı eski özelliğin eski güzelliğin
Hani nerde cumbalı evlerin meyve ağaçları içindeki köşklerin yalıların
Yasemin kokan hanımelilerin mor salkım çiçeklerin duvarları saran.
Arnavut kaldırımlı daracık yolların.
Aşıkların gezip tozduğu aşıyanın emirganın çamlıcan nerde
Sandalların dolaşıyor mu Göksu da
Yok anlatmakla bitmezsin eski İstanbul um
Topkapın sarayların köşklerin hala duruyor biliyorum,
Çok kişinin uzaktan bile göremediği kimilerininse kasvetli dediği o muhteşem köşklerin
Hala duruyor da
Altını kazdılar be İstanbul um labirent gibi oydular yollar kısalsın diye boğazın altından bile yol yaptılar üstünün köprüleri yetmiyor gibi
Bilmem memnun musun adın İstanbul ama ucu yok bucağı yok her yer istanbulmu ki
Öyle büyüdün öyle büyüdün ki
Sanırım sen bile bilmezsin nerdesin,
Tarihi anlatan surların var unutulmamak adına
Camilerin var işte İstanbul onlar dimdik ayakta yatırların var bekleyen İstanbul u
Emir sultan miski amber kokan seni unutturmayan
Daha niceleri var
Sen ne anlatmayla bitersin ne seni öven kelimelere kalem yeter
Gün doğarken senin üzerine boğazın suları bir başka olur
Kızıllaşır ufkun belki umutsuzdur güneş zor doğar
b u büyük şehirde ne çok insan yaşar
kimi mutludur yoktur tasası düşünmez ekmek parası düşündüğü gününü nerde nasıl geçirmektir kalkmak istemez bile kuş tüylü yatağından kahvaltısı yatağına gelir.
Nerden geldiği bilinmeyen dolarlarından.
Öyle bir kesim vardır koşmaca yaşar hayatı işçisi memuru duraklarda araba kuyruğunda yettim yetişemedim diye
Ya fakiri fukarası yollarda mendil satan çocuklar arabaların altında kalmak bahasına camları silelim ağabeyler diyenler mendil açıp dilenenler
Gün nasıl doğar bu İstanbul a
Doğuyor işte ağlayana da gülene de doğuyor işte
Ey koca şehir sana ne demeli bağrında taşıdığın yükün ağır sabrın en büyüğü sana lazım
Kalmadı ki ağaçların nerden nefes alıyorsun
Yağdı mı yağmurlar seller götürüyor her yeri ne iş yerleri günah değimli bu insanlara
Düzensiz yerleşim ve ağaçsız İstanbul
Ne denir ki yinede güzelsin bağrında yaşattığın erenin evliyanın duaları ayakta tutuyor seni
Doğal değil de suni güzelsin
İstanbul boğazının güzelliği Kızkulesinle sana veda ediyorum
GÜZELİM İSTANBUL
5.0
100% (4)