0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
349
Okunma
Seher vakti sarp kayada
Dertli, dertli öter keklik.
Akşamüstü düz ovada
Nazlı, nazlı seker keklik.
İğde ağaçları çiçek açınca
Kokusunu etrafa saçınca
Mayısta yaylacılar göçünce
Engin vadilere uçar keklik.
Bazen çıkar sivri tepeye
Bazen iner sulu dereye
Bazen de karşıda ki köye
Melül, melül bakar keklik.
Yükseklerden uçar mısın?
Soğuk gözeden içer misin?
Gurbet elden geçer misin?
Diyar, diyar gezer keklik.
Ayaklarına kına mı yaktın?
O boynuna gerdan mı taktın?
Kaçmasana neden korktun?
Çalı diplerine pusar keklik.
Güzelliğin var, Leyla gibi
Süzülüşün var, derya gibi
Gerçek değil, rüya gibi
Kara sevdadan beter keklik.
Hidayet Gedik
5.0
100% (2)