ÖĞRENDİM Kİ / 18

Emek ekmek olmayan Hakla karın doymayan safların alın teriyle başkaları cebi dolduran çağlar atladık denilen bir dünya insanının elinde kaldık hepimiz baştan ayağa kadar marifetse dolandırmak marifetle dolandıran bir devirdeyiz şimdi marifet devri Gürbüz’üm marifet devri şimdi

★☆★H Gürbüz

Üzülme belki de sevilmedin sevmedi hiç aramadı bak bu yüzden kalbindeki acı yüreğinde ‘ki bu ince sızı her şey yalan olmuş yalancı uyu da sussun şuranın sancısı Allah büyük gün doğmadan neler doğar zaman olur ilâcı

★☆★H Gürbüz

Size türkülerin semahın güzelliklerini göstermek dinletmek için gelmiştik sizlere sizse iğrençliğinizi yobazlığınızı sergilediniz bütün evrene vatanda kaderimize ebedi gönüllerde yaşamak için, yana, yana ölmek varmış Alevi ve insanım diyen herkesin gönüllerinde hayat bulup sonsuzluğa kavuşup yerleştiler tarihe sizse yobazlar cehennemden aranıyorsunuz Sivas’ta iki temmuzda tüm müslümanım diyen vicdanlı insanların gönüllerinde öldünüz

★☆★H Gürbüz

Bazen dağ çökse üstüme yıkamaz beni dert keder alamaz yüzümden tebessümü Gürbüz’ün aşkını yaşama sevincini bazen de küçük bir söz düşer ki dilinden loğ taşı gibi eze eze geçer beni öyle ezer ki o an ölsem daha iyi

★☆★H Gürbüz

Yaz duygularını tertemiz yıkayıp kurutup kaldırdık kalp dolabının bir gözüne kış duygularını çıkartmak lazım şimdi üşümeyin sevgisiz karın beyazlığında Gürbüz’üm bilirim insan her mevsim üşür donar buz tutar bedende sevgi aşk yoksa varsa sorun yok devam yanmaya aşkın sevginin sıcaklığında

★☆★H Gürbüz