Ne diye korkuyorsun kuru gürültüler den
Kaderin yardımını görmüyor musun ey can
Hazan sesi geliyor acılandığın yerden
Yarana gül kokusu sürmüyor musun ey can

Tıkmışsın yüreğini dikenli bir kafese
Canın takılı kalmış bir kaç fani nefese
Mevsimler yorgun argın ömür içi boş kese
Saatleri vuslata kurmuyormusun ey can.

Yalan yanlış ne varsa tutup dosta mâl ettin
Kaderin bahçesinden keder çölüne gittin
Sınırsız gökyüzünde nasıl azalıp bittin
Yıldızlara hiç selam vermiyormusun ey can.

Gönlünün söylemine Hüsnü zannın yokmudur
Kalkanın senden büyük düşman ların çokmudur
Nice nedemat çektik bu nihayet hakmıdır
Hala işin sırrına ermiyormusun ey can.

İster yeşer ister sol kim karışır kim ne der
Varın yoğun ne varsa hepsini bir hiçe ver
Bir şeyin olmayıp ta her şey olduğun o yer
Sana menzil ayırdı varmiyormusun ey can.

Yusuf’a hicret et ki Züleyha hakka varsın
Firavunlar saraylar putlar selama Dursun
Mademki görünmeyen gaipte duran yarsın
Kendine niçin diye somuyormusun ey can.

Sıla’nın kıyısında gurbeti övmek niye
Hani inanırdın ya yaşamak sevmek diye
Gayrı yakışmıyor mu bu yar o münzeviye
Hani verdiğin sözde durmuyor musun ey can.

H.Aynaci