Her yaşın gereğini üstlenirken kalemler
Akıp gider gönülden zihnimizden alemler
Bir isyan resmediyor okuduğum her haber
Duyar kasmakta bitti duyarsızlaştı keder
Kurumayı bekleyen son huzur deniziyim
Ateşlerin dumanda bıraktığı iziyim
İzliyor her halimi sanki gökte ahtapot
Tapınmayı defnetti gönlümdeki her robot
Kahvemin köpüğünde eriyen düşüncede
Nofrost bir distorsiyon Tanrıyla imecede
Göklerimin içinde eşinirken her gayzer
Galiba ay eşeğe güneş deveye benzer

Mezbahaya çevirip dil denen hokkabazı
Kefen dikip yolmayın ördekleri ve kazı
Et kemik yığınımı ben ölünce kavurun
Mezar yeri satmayın dumanımı savurun
Cesedim özgür kalsın eskilerin dininden
Kan emenlerin bıktım meleğinden cininden
Atmış kuşak kölelik yapmış dedem ve ninem
Ey Tanrıya yalvaran yoktur sana cehennem
Tanrımın hediyesi gözbebeğime düştü
Ruhum huzura erdi Tanrım dosta kavuştu