Ahmet Kara’ya davet

Bir ışık lazımdır Kara Ahmet’e
Yüzüne beyazı süresim geldi
İlhamı daralmış, girdim zahmete
Üç oda bir salon öresim geldi


Bir kaç kelimenin, belini kırıp
Uzaktan uzağa, halini sorup
Sanatla överek, hicivle vurup
Bir gün rüyasına, giresim veldi

Hassa’dayken zeytinlere yaslanmış
Hayli oldu, görmeyeli kaslanmış
Sayamadım, haftalardır paslanmış
Kağıdı kalemi, veresim geldi


Tüm sözlerim kılıç, dağına doğru
Hızımı kesmedim, bağına doğru
Sol yanından girip, sağına doğru
Şiirli bir sefa süresim geldi


Hafif okşayarak, sevgiye layık
Şair üslubuyla ,dövgüye layık
Unutmamak için, övgüye layık
Bana da şiir yaz, diyesim geldi


Biraz araştırıp, kafkas soyunu
Dokuz buçuk, depki, aşe, oyunu
Uzaktan da olsa fidan boyunu
Görüp muradıma, eresim geldi


Nakış nakış işlemeli laflarla
Kazan kazan haşlamalı laflarla
Atışarak, taşlamalı laflarla
Derisini yüzüp, geresim geldi


Yazdığım şiire sevgimi karıp
Ellerinden öpüp, boynundan sarıp
Nasibim olursa, Hatay’a varıp
Tepsi kebabını, yiyesem geldi

İshak Aras ( mihman )
Söke/ Aydın