o kısım anlaşılmamış olabilir

sakız hırsızlığından tadelle hırsızlığına terfiydi
tabi ilk başlarda mini olanlarından :)

bir kerecikten bişeycik olmaz bence
mesela siz de sakızdan başlayabilirsiniz
belki o heyecanla arkası gelecek

ama bu işlerin garantisi yok
çalışmak ayrı şey

insanın kendisini iyi hissedecek şeyleri de olmalı hayatta

selamlar

:)

Çocuklukta helal bikerem
Buluğ çağında haram.

Hani insafli olayim bakkal amcaya diyerek
Ara verirdin üç al iki öde aynı hesaba gelirdi:)

haha
o dediğine tırnakçılık
yok o başka bişeydi
ya adı vardı ama unuttum şimdi ama o başka bir yeteneği gerektiriyor

Tekrar teşekkür ve tebrikler şiir için.

ilk kopyamı ben de unutmam

genelde kopya çekenler sıra altına eğilir
sağında solunda ya da üzerinde sakladığı yerden çıkarmaya çalışır

cinim ya
bunların hiç birini yapmadım
ki dikkat çekmeyeyim

sağ avucuma kopya kağıdı almıştım sınavdan önce
altı üstü avucumu hareket ettirmeksizin açıp baksam yetiyor kopyaya
ama ben ne yaptım
hocanın gözünün içine içine bakıp bakıyor mu diye zırt pırt
emin olduktan sonra açacaktım

tabi hocayla çokça göz göze gelince çaktı olayı

yerinden kalkıp eliyle koymuş gibi avucumu açtı

...

valla diğer haylazlıklara hiç girmiyorum çünkü uzar da uzar

ama güzeldi çocukluğumuz
şimdikiler gibi mal mal çöreklenip kalmamışız akıllı illetler başında

Kleptomani bundan dolayı oluyor. Gerçekten de o bahsettiğin duygu inanılmaz bir duygu. Bu duyguyu ben orta okuldayken ilk kopya çektiğim zamanlarda çok hissetmişimdir. Çok iyi bildiğim derslerde bile o hazı tatmak için kopya çekmişimdir. Bir seferinde İnkılap Tarihi dersinde yakalanmıştım ve hâlâ kulaklarım sızlar. :)) Bir de orta sonda iken sevdiğim bir kız vardı, evlerinin kapısının önünde yanaklarından öptüğüm kız... Babası görecek diye nerdeyse ölüyordum :)
Aslında herkesin böyle benzer hikayesi vardır. Bizim çocukluğumuzda temiz aile çocukları olmayı beceremedik sanırım. :))) Çok küçükken hepimiz yapmışızdır böyle haylazlıklar. Hele hele mahalledeki bahçelerde erik ağacından çaldığımız eriklere ne demeli. Ya yan komşumuz Yıldırım abinin bisikletini ç/alıp :)) akşama kadar turlayıp yine geri getirmek. Dayımın bilyeleri ya. Kuruyemişçi şişko Mustafa'nın dükkanından aşırdığımız fazladan leblebiler. Hey be çocukluk heyyy...
Harikasın fransız, çocukluğumuza dönüp eski günleri anımsamış olduk...

hele o yakalanma korkusuyla karışık heyecan yok mu
anlatılır gibi değil