YÜKLÜ KÖYÜMÜ GÖRDÜM DÜŞÜMDE

Âsâ suyu da şırıl şırıl akıyordu,
Ağustos sıcağı da sanki yakıyordu,
Yazularda elmalar daldan sarkıyordu,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Acı çaya da sel gelmişde coşuyordu,
Kalburunu eline alan koşuyordu,
Çayın kıyılarında balık kaynıyordu,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Okulda ak yaka kara önlük sıradaydık,
Tenefüse çıkınca yakan top oynardık,
Karlı günlerde sivriden kızak kayardık,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Kaya başında da halay çekiliyordu,
Düğünlerde hep şerbetler içiliyordu,
Seğmenler de alay olup diziliyordu,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

İlahilerle damatlar donanıyordu,
Tepsilerde kavurgalar kapışılıyordu,
Düğünlerde güreşler de yapılıyordu,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Asker uğurluyorduk dibeğin başında,
Harman savuruyorduk bağlarbaşında,
Hayatımın baharında on beş yaşında,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Yukarı çayırlar bostan ekiliyordu,
Karlazda kaz ayağı çekiliyordu,
Gençler de odanın önünde dikilyordu,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Küçük çayırda sığırları katıyorduk,
Mantarlıklarda yemiş taşlıyorduk,
Bük bostanda harmanlarda yatıyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Azaryalarda pancar da çıkarıyorduk,
Oralarda kavak mantarı arıyorduk,
Yoka ekmeğe de peyniri sarıyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Yazın kuru gölde ırgatlık yapıyorduk,
Sıcaktan bandıkca oluğa yatıyorduk,
Harmanlarda patoza sap atıyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Aşağı bahçalar çeltik ekiliyordu,
Tahta köprüden korkarak geçiliyordu,
Ekinler de orağınan biçiliyordu,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Öte geçede bostanları suluyorduk,
Her şeyi taze taze organik yiyorduk,
Hep sağlık, sıhhat, afiyetle yaşıyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Karakaçana cağları da yüklüyorduk,
Yar değirmeninde de un öğütüyorduk,
Bereketliydi ağız tadıyla yiyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Kışın Gürgenceden de boruk kazıyorduk,
Çelik oynarken, kapılınca kızıyorduk,
Bilir bilmez belki de tarih yazıyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Bayramlarda sabah camiye koşuyorduk,
Mantar tabancalarıyla yarışıyorduk,
Bayramlaşmadık hiç ev de bırakmıyorduk,
Yüklü köyümüzü gördüm ben düşümde.

Şuayb BIYIKLI