5
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
903
Okunma
Tutmuşlar seni yıldızlara zincirlemişler
Sonra da yokluğunu çizmişler kaderime
Bu ne demek bir bilsen
Gülerek ağla demek
Gündüzleri gecelerde ara demek
Sen varsın düşlerimde, gerçeğimde
Yalnızlığımla kıvranıpta
Duruyorum Fırat’ın kıyısında
Karşı kıyıda hayallerim sallanıyor
Kayısı ağacının dallarında
Hayalimdeki hamakta
Ulaşmak istiyorum ki sana
Fırat yol vermiyor hayallerime
Köprü kurmak istiyorum karşı kıyıya
Sana ulaşmak için, belki oradasın
Yağmur mu yağıyor ne ?
Değil ki bu yağmur, ateş suları
Ben sensizliğime ağlıyorum
Gözyaşlarım sığmıyor bu nehre
Girdaplara haykırıyorum ismini
Belki bir mucizedir fırat suları
Ne çare ki
Yalnızlığımla, gözyaşımla başbaşayım
Mecnun kızgın çöllerde arıyor delice
Leyla’sını... aşkını... aşk sandığı hiçi
Oysa ; Mecnun öylece buluyor gerçeğini !
Yüreğinin sokaklarında sıcak bir düşü
Sonsuz sevgiyi... yaratıcısını !
Çöllerin girdabında uçuşurken kumlarla
Ben ise senden uzak... öylesine yitiğim ki
Gecem mi gündüz - gündüzüm mü gece ?
Bilemeden zamanımı
Bir bitmeyen acı işkenceyle
Gözlerinden yoksun, paramparça
Yarım yürekle
Beklemeler içinde bir duraktayım
Gidişinin deli divane otuz dördüncü ayında
Bir ayrılık zıpkınıydı saplandı gözlerime
Her ok ta bir şiir, her acıda bir mısra
Can çekişir gecemde, gölgesiz duvarlarda
Çaresiz ve suskun
Yalnızım erik ağacım
Güneşi bekleyen akşam rüzgarı
Uyuyan kuşların kuru dalları
Yalnız siz değilsiniz hüzünlü olan
Ve sahil boyu uzanan sonbahar dalları
Yalnızım
İçimde dönüyor aşkın şarkıları
Anılarım
Umutlarım
Yarınların acısı
Ve sen geldiğinde
Başlayacak olan bir mor mevsim
Ellerimde mor karanfili
Vuslatının !!!
Günay Koçak
19. 10. 2023
5.0
100% (20)