2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
630
Okunma

Hayatın sihirli kaleminin mürekkebi bitmeden Yazacak çok şeyimiz olsun istedim.
Akdenizin büyülü zemininde
Adın meltem gibi esse de
Ayakların nazlı bir yâr gibi yürüse de
Her zerreni içime yazacağım.
Kimi insanlar
Parayı savurduğu gibi
Sevgisini yerden yere vurmuş.
Kimi insanlarda
Sevgisini yere göğe sığdıramamış.
En güzel sevgiler cana dokununca başlamış
Ruh ruhu sezince de titremiş öğrendim.
Ömrün kısa olduğunu hesap etmeden
Güneşin kavuran sıcağında
Ayazın soğuğunda
Gözlere hüzün perdeleri çekilmeden
Zamanın asırlık hikayesi esmeden
Ne olur yorgun kelimeleri azat et can evimden.
İçimizin yanması
Hasretle buram buram kanaması
Azıcık ah çekip sızlaması
Hayatımızda büyük dengesizlikler kurmuş.
Sen kendinden vazgeçmedikçe
Kimse vazgeçilmez değilmiş.
İçimden geçenleri yaşamayalı
Çok vakitler geçmişti.
Yaşamın kokusunu genzime çekmeyeli
Rüzgârın devasa esintisini görmeyeli
Güneşin
Altın sarısı güzelliğini hissedememiştim.
Örselenmiş anılarımla
Arınılması gereken milyonlarca kirden
Kabuk değiştirmesi beklenen
Türlü türlü yaralardan
Çivisi çıkmış dünyanın çok uzağından
Ruh esintisi ne çok şeyi estirerek getirmiş bize.
Yerçekimi
Gökyüzünün mavi sularına doğru götürürken bizi
İnsanın duygularını sahipleneceği
Ellerine tutunabileceği
Bakışlarında kaybolacağı
Sırtını dayayabileceği
Ağır sevgilerin esaretiyle
Kararmasın aşkı muhabbetler diledim.
Kaybolmasın renkler
Tartsın her bir yanı gözler.
Evrenin çizilmiş tablolarında
Büyük bir keyifle içilen şerbetin kalıcı tadında Her insanın bir sırdaşı
Bir yürekdaşı mutlak surette olmalıdır dedim.
Aynada beliren senli cümlelerin
Zehirli bakışlarıyla
Üşüyen elleriyle
Parmaklarında gezen sevgisiyle
Saçının her teliyle
Gülümsemenin her karesiyle
Havanın her nesnesini solumak için
Adına türküler besleyerek
İçime her zerreni yazacağım.
Hadi
Koş bana doğru
Aç kollarını kucakla beni.
Mehmet Öksüz
5.0
100% (4)