15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1498
Okunma
ufku delen bakışlarında halkımın
nasırlaşmış emeklerin terlerinde
yorgun düşmüş bedenlerin
öfkelerin katıklaştığı yarınlara
sancağının gölgesinde arşınlarken yolları
mazinin kirli kalıntılarında
kırışmış suratların bezginliği
alev alırken/ bilenen dişlerin
kırmızıya çalan türkülerde
dudakların çatlak çatlak söyleyişleri
körpe düşlere salarken beni
sömürülen sevdalarda yıkılır kalırım
sokak aralarında düşerim
kan sızar nasırlı ayaklarımdan...
fötr şapkalı adamlar
hayasızca ıslık çalıp geçerler
zebani gülüşlerinde
bin kez ölürüm ülkemin koynunda!
bereketli topraklarımda
küfeleri yüklenmiş omuzlarında
simit satan ürkek bakışlı çocuklarım
asker yolu bekleyen kanayaklım
bir tas çorbaya muhtaç nenelerim...
ve siz fötr şapkalı zebaniler
ülkemde sömürü çarkını döndürenler
uşaklığı paye sanan köleleşmiş beyinsizler
ecelin geldiği yöne bakarsanız eğer
alın terli yağlı kurşunların
hedefli isyanlarında
savrulurken mavili öfkelerin
beyninizde patladığını göreceksiniz
ve siz...
kutlu ülkemin bağrında
saltanatınız bogulacak
cehennemin tozlarında uçuşacak
zalimliginiz!
guller acacak ulkemin bagrinda sizlersiz!