2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
358
Okunma
Nur-u Dilâra, Muhammed Mustafa(sav)’ya…
Dünyaya gelişinle Mekke nura gark oldu
İnkâr çöplüklerinde zakkumlar bir bir soldu
Şereflendi seninle, kâinat geldi aşka
Nurundan nasiplenen gayri ne ister başka?
Çölleşen yüreklere gül yağmurları yağdı
Kâinatın serveri göklerden rahmet sağdı
Kurtuluş ağacında tutacak dalımsın sen
Küfre karşı panzehir, petekte balımsın sen
Nabzımın atışında seni sayıklar dilim
Getirdiğin nizamı inkâr edemez ilim
Gözyaşıyla suladık bıraktığın gülleri
Adını anar her gün İslam’ın bülbülleri
Suları tutuşturur içimizdeki hasret
İslam’ın ikliminde silinip gitti nefret
Kurşundan daha ağır yüreğimizde hicran
Sen yoksun ya ey Resul, dünya mümine viran
İntizam sürünürken cüce devi yutuyor
Bu çağın vampirleri Hakk’a kafa tutuyor
Sonsuzluk bestesini saklıyordun sesinde
Saadetin tılsımı boy verdi nefesinde
Kalpler katran karası, kör vicdanlar kudurdu
O ki Hakk davasında elif gibi dik durdu
Ayın on dördü gibi karanlıklara doğdun
Mazlumun güldü yüzü, kalbi sevince boğdun
Bu dünya gurbetinde özleminle kavrulduk
Yolundan uzak düştük, uçuruma savrulduk
Sen Medine’ye göçtün biz nereye göçelim?
Nurlu oluklarından ab-ı hayat içelim
Belki dönersin diye gözler ufka kilitli
İslam’ın yarınından inananlar ümitli
Sen yoksun ya ey Nebi gönül hanemiz viran
Mahşerin sıcağında dile bizlere aman
Müebbet çilelere gebedir kırık kalpler
Ayrılık nöbetinde çöker yüreğe keder
Vuslat yok eder ancak yürekteki sızıyı
Kimler silebilir ki alnımızda yazıyı?
Hüzün denizlerinde dalgalara tutulduk
Sığındık gül bahçene, fırtınadan kurtulduk
Esir-i aşkın olduk gönül sensiz tarumar
İklimimde güneş ol, ruhuma gelsin bahar
Ne çok görmek isterdik mübarek didarını
Söndürür gül nefesin cehennemin narını
Gönül göğümüzde ay, yıldızsın gecemize
Sözlerin şafağında nur oldun hecemize
Zikreden kalpte nabız, damarımızda kansın
İlkbahar kadar diri, sen candan özge cansın
Sözlerin sağnağında cevap soru içinde
Yaratılışın sırrı nedende ve niçinde
Rüyalarımıza gir karanlık gecelerde
Nazarımıza engel gözümüzdeki perde
Seccadeler ıslandı gözlerimin neminden
Dilim tutuldu ey Hakk, ayrılık mateminden!..
Yürekteki yangını söndürür teslimiyet
Keyfiyet boşluğunda manasızdır kemiyet
İzinden gidemedik dövün ey kalbim dövün!...
Ahir zaman ümmeti o gül yüzlüyle övün!...
Mum misali yanarken yüreğimin çırası
Nurunla hayat buldu arzla arşın arası
Ey kâinatın nuru erteleme baharı!...
Zulmetin gölgesinde başa taç et neharı
Güzeller güzelinin ruhu sırattan ince
Ümmet karalar giydi göze perde inince
Firakın acısına bu can nasıl dayansın?
Yüzler kızıla inat, gül rengine boyansın
M.NİHAT MALKOÇ
(18 Mart 2009/Trabzon)
5.0
100% (3)