Gitmek gerek suya aç topraklardan
Yağmursuz gökyüzü
cehennem azabı
Bulutları başından def etti diye
Niçin, neden böyle, kimse sormadı
Villalar dikilirken sıra sıra
Yakılan güzel kokulu ormanlar ağladı...
Kesilen ağaçlar, yok edilen
doğa, kuşlar
Kurutulan gözbebeğimiz can göller
Kuraklık başlayınca açlığa çalan ziller
Tutuşan zavallılar feryad-ı figan
Alev alır berekete susamış tarlalar
Ah’lar, vah’lar ne ola ki; suçlusun
Tabiat ananın bedduasını aldınız siz!..
İmamın elinde vaaz, hutbe yazısı
Kem, kümler içinde okur
Yağmur duası
yağmur getirecekmiş
Bozacaksın
doğanın dengesini
Meydan okursun göğe yükselen selvilere
Tanrı, dua diye sunduğun rüşvete
Sicim gibi
yağmur yağdıracak, öyle mi?
Yolcuyuz, gidiyoruz çorak topraklardan
Nizam, intizam kalmamış hiç bir yerde
Fikre, düşünceye saygı hak getire
İçi boşaltılmış, çiğnenen adalet
Tamtakır beyinler, ilimden de bi habersiz
Nereye kadar sizinle gidilir söyleyin
Ne çok uğraşlar verdikse inandıramadık
Kalk gidelim
sevgili, Ötüken diyarına...
Zafer Direniş
...