18
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
763
Okunma
Şiirimde Anadolu’nun dağ köyünde bir çobanın günlük hayatını anlatmaya çalıştım. Çobandır bayramı olmaz, çobandır düğüne gidemez, çobandır cenazeye gidemez çünkü ağzı dili yok davar bundan anlamaz işte bu yüzden olsa gerek bazen çoban bir isyan savurur ah ulen ah der, der de arkası gelmez neye ah çektiğini kimse bilmez, ama temizdir çoban, masumdur çaban , gariptir çoban , yalnızdır çoban onun yoldaşı dağlardır , kuşlardır, köpeğidir, keçisi, koyunudur onlarla konuşur onlarla dertleşir.
İzlenimlerim 70 -80 li yıllara aittir.
Sonsuz saygılarımla
Kurdularlı Şairden Seçkiler kitabımdan
Meskenim dağlardır yastığım taşlar
Katığım ayrandır dostlarım kuşlar
Her günüm sabahım ah ile başlar
Bir garip çobanım ıssız dağlarda
Değneğim elimden kaval belimden
Yanık türkülerim düşmez dilimden
Görmeyen ne bilsin benim halimden
Bir garip çobanım ıssız dağlarda
Ne bayramım vardır ne de düğünüm
Bırakıp gidemem olsa da ölüm
Şu dağlarda geçer benim her günüm
Bir garip çobanım ıssız dağlarda
Aşarım dağların en zirvesini
Yemişim feleğin ben sillesini
Duymasam duramam o çan sesini
Bir garip çobanım ıssız dağlarda
Karanlık basınca çöker bir hüzün
Ne bir gecem belli ne de gündüzüm
Böyleymiş benim de kaderim, yazım
Bir garip çobanım ıssız dağlarda
5.0
100% (24)