Truva
kargalar
nar ağacında yaprakları sararan rüzgar tarlaları süren israiloğulları ihanetle olgunlaşan mezopotamya yaşlanan kentler ve kireçle badanalı kerpiç odam tozlu okunmayan kitaplar troya’nın yenilmiş askerleri beyaz kireçle dolan çukurlar çelik ve beton ardı medeniyet eski günlerden kalma kahverengi çizgili defterim sınır hatları gül açarken bu oda ve sigara dumanlı kehanetlerim zindana mahkum geceleri yağmur yağar kuşlar böcekler kelebekler ve insancıklar mutlu bir dirhem ve yarım akçe için yağmur, rüzgar ve çiy ah fahiş fiyatlı geceler ve bu beyazımsı kireçli oda… |
sınırımızdan geçerken mayınlardan dolayı
çok zayiat veriyorlardı...
2011 de Yahudilere bedel ödenerek
söktürüldü ve şimdi BOP gereği
beton duvarlarda açık kapılardan
Truva atı gibi gece değil,
hem gece ve hem gündüz içeri alınıyor...
hainler başımıza yuva kurdu.
Allah bu masum milletin akıbetini hayreylesin...
şiiriniz muhteşemdi ben bu konuyu
hece ile işlemiştim mensur hali de çok güzeldi.
tebrikler ve saygılar sunuyorum...