31
Yorum
57
Beğeni
5,0
Puan
1651
Okunma

özlemlerim sunmuyor ki vuslatı
sırsıklam sarhoş gibiyim
çırpınıyorum hasret yağmurlarında
kirpiklerim yoruldu
umutla bekler dururken çok ıraklardan
içim içimde vuslata gebe
kaldım özlem merdivenlerinde
iki dirhem bir çekirdek
bekle dedim gönlün hezeyanlarına
onu belki görür diye
o ömrümü yoldan çıkaran bir haylazdı sanki
nankörlüğünü çocukluğuna verdiğim
her günde ağlanmaz ki
bazen anlamam azlıkta yalandan güldüğüm
doğrusu o ya anıları gömmek
her gün ölmemeye
bir gün kafi
en iyisi o ya bir şeye yaramıyor maziyi deşmek
sonu boş çıktıktan sonra
canımı yakan ağıtların sesini keserek
acı ve ıstıraba geri dönmemek
hatun kişi niyetine
her şey gam kasvet keder
nankörlük çukurunda
bekleyişte görememek neye fayda
her şey ortada bit pazarında
ayyuka çıkmışken edepsizlikler
geriye dönüp te baksan ne bakmasan ne
her şey beli olmayan bir rüzgar
bin bir gönülde barınan
kim bilir ki bu garip gönül kaçıncı
belki de
saflığından faydalanılan bir kurban
nerede şimdi o adam gibi adam
içinden çıktı hüsranlar kürek kürek
nerede o gönlünde bin bir iyilikçi adam
en ufak bir şeyde
o anda da yüzü kan gibi kızaran
utangaçlığından
ne desem de yıkılan gönül
bin bir parça
mümkünü yok onarılamaz şimdi
geçmiş mazi çıkmaz sokak
nereye dönsem yüzüme karşı durur duvar
tüm giriş çıkışlar kapalı
vuslatı olmuyormuş ki kapısız bir atinin…
AZAP...(Kadri Atmaca) 14.09.2023
5.0
100% (44)