Huzuruna çağıran ezanlar arkadaşım;
Duyduğumda beş vakit sana eğilir başım…
Niyetim belli zaten, sünnetine, farzına;
Duyurmak istiyorum her duamı arzına…

Gündüzler görmez beni gece bakmaz yüzüme;
Yükü biner tövbemin, damla damla gözüme…
Bu yüzden yorgun ruhum, evidir cenazemin;
Yanakları ıslanır can dostum seccademin…

Bütün çabam hakkıyla sana layık kul olmak;
Kalbimin gayretiyle imanımla yol bulmak…
Taşıdığım yük ağır, sayılı sabır tanem;
İsterim ki bir ömür şükrümle dolsun hanem…

Kimi gün yere düşer, kimi gün ayaktayım;
Kimi gün çölde gezer, kimi gün ırmaktayım…
Verdiğin nimetleri, saymaya kalkmak, tuhaf;
Rakamlar can çekişir, aklım, aklından muaf…

Besmeleyle başlamak, her işime şiarım;
Dilimde sen oldukça, kâr’a döner zararım…
Her türlü kötülükten, Yarabbi koru bizi;
Mahşerde hiç yormasın, sorduğun soru bizi…

Tövbeyle yok edensin, işlenen günahları;
Ne güzeldir çağrınla uyanmak sabahları…
‘La Tahzen’ dudağımdan eksilmesin bir ömür;
Başım – gözüm üstüne senden gelen her emir…

En tembeli, benim ben, hayat denen okulun…
Yarabbi, yalnız senden yardım ister bu kulun;
Ashab-ı şimal diye bildirme bizi Rabbim;
Ashab-ı yeminlerden sildirme bizi Rabbim…

Ali ALTINLI – 13.09.2023
Saat: 17:24