Bu şiir, hayatın garipliklerini anlatıyor. Hayat, bazen öyle beklenmedik ve şaşırtıcı olaylarla doludur ki, insanı şaşırtmaktan ve hayal kırıklığına uğratmaktan geri durmaz.

İlk dörtlükte, insanların dış görünüşlerine göre yargılanabileceğinden bahsediliyor. Bir insanın yüzündeki tükürüğe bakarak onun hakkında bir yargıya varmak, ne kadar aptalca ve yüzeysel bir yaklaşımdır. Aynı şekilde, bir insanın ne halt yediğinin önemli olmadığı, önemli olanın kalbindeki niyetleri olduğu da söyleniyor.

İkinci dörtlükte, insanların yanlış bilgilere kanarak yanlış kararlar verebileceğinden bahsediliyor. Fikirleri dipsiz bir kuyuya düşen bir insan, korkaklığı erlik olarak görebilir. Hayalleri derin bir uykuya dalan bir insan ise, gördüğü rüyayı gerçek olarak kabul edebilir.

Üçüncü dörtlükte, insanların yanlış inançlara sahip olabileceğinden bahsediliyor. Hakikate uymayan sözlere kanan bir insan, hurafeyi gerçek olarak görebilir. Kendini dağların aslanı sanıp, kısık sesini gür olarak kabul eden bir insan ise, kendini olduğundan daha güçlü ve önemli olarak görebilir.

Dördüncü dörtlükte, akıl ve vicdan yoksunluğundan bahsediliyor. Akıl ve vicdan yoksun bir insan, kolay olanları zor olarak görebilir. Sevgilerin yürekten göç etmesi ise, küllenmiş ateşin tekrar alevlenmesini beklemek gibidir.

Şiir, insanın bu garip dünyada ayakta durabilmesi için akıl ve vicdanın önemini vurgulamaktadır. Akıl ve vicdan olmadan, insan kolayca yanılabilir ve yanlış kararlar verebilir. Bu da, insanın hayatında birçok sıkıntı ve soruna yol açabilir.

Şiirin dili sade ve anlaşılır. Dörtlükler arasında uyum ve ahenk göze çarpıyor. Şiir, okuyucuyu düşündürüyor ve hayatın garipliklerine karşı dikkatli olmanın önemini vurguluyor.
YÜREĞİNİZE SAĞLIK....