15
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
407
Okunma
Ağır aksak günler
Eşkin bir gün geçmeye bocalıyor
Güneşini bohçalamış koynuna
aç açık
Bulutunu dağıtmış mavisini serpmiş
Akşamı aşırıp geceye konaklamaya
demsiz sızmaya
Ölgün bendende renkli rüyalar düşünde
Terden kireçlenen siyah gömleği
Güneş altında sırtından akan sular
susuzluğuna inat
Kuruyan boğazını tukrukle ıslatıp
dehliyor
Binalar yükseliyor kocama şaşalı
Caddeler dört şeritli etraf çiçekli
Mağazalar rengarenk dizim dizim
İnsanlar bir baştan bir başa akıyor
telaşlı şehir
Yapılar aynı olunca
Varoş kokusu çocukluğu köye taşır
Yanık bir türkünün tınısı düşer dudağa
Çelik çomak oynadığı yeşil çimenler
Başak yolup kavurduğu dağ bayır
özgürlük taşır
Bir hamal öyküsü gece vardiyası
gündüzü kıskanır
Sabah ekmek fırının önünden geçmek
koltuk altı sıcaklığı
Evde ayak uzatmanın rahatlığı bir nefes
ertelemeye
Yoksulluk akan musluklar
Işığa hasret kalan idare lambası
Bağdaş kuran yer sofrası
Allah ne verdiyse
kulun vermediği
Tekrarlar kendini ağır aksak koltuk altı
hasır altı
Geceden kalkıp gündüze akanlar
Gündüz kalkıp geceye akanlar
Bir deniz varmış
Suları birbirine karşımadan yüzen
İlahi
Coşkûnî
5.0
100% (22)