1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
442
Okunma

yitik bir kavmin göç tarihine nişane
Khufu’dan kalma acıları
beynime raptiyeliyorum
iz düşlerimle…
ağusu bal sevgili
çatık kaşlarından
siyah gözlü çocuklara
süt emziriyorum…
göğsüne rahmeyle dualarımı
artık göğün yırtık karnından
bakışlarını hatmediyorum…
telmih zamanları tesbih edip
kundakladığım tanrıları
gamzelerine iğneyle işliyorum
h’isli bir akşamdan kalma
mistik ninniler okuyorum başucunda
neva bir makamın içinde
solfej acılara banıp hislerimi
yaşanmış ilk aşka yakılmış ağıt gibi
bir doz tenor ekliyorum dizelerime
ah benim gelgit aklım
huysuz iç sesim ve acımtırak dilim
yine boşboğazlık etti kelimeler
ve karnımı tekmeledi toprağın ilk cemresi
öldür içimdeki göçmen çocukları
öldür göğsünde nutku tutulan heyecanlarımı
ah kekre dilim
gaz odalarına açılan ağzım
soğuk savaş öncesi
donmuş miğfer gibiyim
Hitler ile Lenin arasında kalmış
gaz ile soğuk mayalıyorum
hangisi daha çok acıtıyorsa
o oluyorum…
söyleyin Amon’a…
Amunet’in sürmesini ben çektim
Odin de gelsin
Frigg’in saçlarını tararken
Cermen bir şairi boğuyorum
bağışlasın beni şiir
telmih zamanlardan kalma
müntehir tarih gibiyim
sarı saçlı rüzgalara
esmer tenli çocuklar giydiriyorum
bu sıralar…
bağ boğumu, gemici düğümü imgeler
rüzgarın ağzına yuva yapmış öfkeler
kara gülle misali gönlümün limanını dövüyor
söyleyin Adem’e günahım boynuna
Havva’nın dudak payında verildi hüküm
cennet rüyada kaldı, cehennem baki…
5.0
100% (4)