Dere tepe düz gittim en sonunda deniz seviyesine vardım.
Ayaklarımı çıkartım uygarlıktan ve medeniyetimin de seviyesini düşürdüm.
Yetmedi deniz seviyesi su dolu bir aldatmaca.
Su seviyesi boyumu aştı.
Bende bütün medeniyetimi soyundum.
Deniz içliğim bir mayom kaldı.
Mayomu çıkartmam karadan tüm ilişkimi kesmem gerek.
Yapmadım ve sudan çıktım.
Biraz güneşlenip kara seviyeme baş verdim.
Olmadı.
Denizin olamazdım ve denizin olan bir balığı akşam yemeğinde yedim.
Masama döndüm.
Eşya seviyeme.

İlk eşya seviyem tezgahımdı ve iş yaptım.
Onurum haysiyetim her şeyimdi işim.
Sonra yemek yedim iş yaptığım tezgâhımda.
İş yaptığım araç gereçleri rafa kaldırdım.
Olmadı dolap yaptım.
Eşyamın deniz altı seviyesine alet edevatımı yerleştirdim.
Olmadı tabak çanağı da.
Bir alta bir üste dolap rafları yaptım.
Her şeyim nerede olsun.
Denizin altında mı yoksa denizin üstünde mi?
Eğilmek ve doğrulmak üzere.
Denize eğilir ve dağa doğrularak yükselirim.
Yatağım.
Boydan boya eşya deniz seviyem yani sahil kumsalım.

Hiçbir sevide hiçbir şey aynı şekilde durmaz.
Denizden karaya ve karadan denize bir seviye değişim gerçekleşir.
İlk tezgâh her ne şekilde olursa olsun su seviyesidir.
İlk seviyeden çıkan balığı yediğimiz için yerine eşya koyduk.
Çanak çömlek ve alet edevat ve de bunun için yine bir seviye yani masa.
Kaldır alta veya üste yani dolaba.
Sahilde denize gir çık.
Masada yemek ye sonra çay kahve iç ve iş yap.
İş yap.

Seviyen nedir?
Kariyerim mi?
Karnem hiç iyi değildi.
Hangi işe girsem seviyem düşük kaldı.
İşimin profesörü olmayı bırak ustası ve kalfası da pek olamadım.
Merakım ve hobilerim mesleğimin önünü kesiyordu.
Yaptığım işten çok kendimi daha çok araştırıyordum.
İşimle olanak buluyordum.
Kendimi araştırmam konusunda.
Annemin karnından babamın karnına düştüm diyebilirim.
Sonra yine kendi karnıma.
Ben hiç hayatın karnına düşmedim.
Evlendim.
Karımın karnına düşsem sonra kızımın karna ve daha sonra torunumun veya herhangi birinin.
Kendi karnımdan hala çıkmadım.
Karnımı sevdim sanırım.
Ünlü ve siyasetçilerin karınlarına pek girmedim.
Girsem de düşük yaptılar.
Doğuramadı beni kimse.
Annem bedenimi doğurdu ama ruhumu doğuran bir sevgili dost bulamadım.
Düşünmekle dünyanın çok sorunlarına yol çıktım.
Düşünene insan dünyanın sorunlarına yol çıkar.
Ve çoğunlukla yalnız yürümesi lazımdır.
Ya da dediğim gibi biri doğurursa onun düşüncesi doğrultusunda ilerler.
İnsanları bir arada tutmak için evrenin karnı bir Allah.
Ve dünyanın lideri bir peygamber arıyor.
Bu seviye ilim irfanla yükseldi derken aslında seviye aynı.
Yalnız insanlar Allah’ın karnında kalıyor.
Diğerleri girip çıkıyor.
Sadece.

Seviyemle çok oynadım.
Ve Allah’ın karnında kaldım.
Kendi karnımda.
Kendi karnımdan çıkıp karnımın yörüngesinde Allah’a tapınıp kudurabilirsin.
Yapamadım, yapmadım.
Bu yüzden kendi karnımda ama insanların arasında yaşıyorum.
Yalnızım çünkü karnımdan çıkıp başkasının karnına düşemiyorum.
Seviyem bir nevi laçka oldu.
Bir nevide seviyeme vardım.
Ancak benim gibi birisinin seviyesiyle yüzleşebilirdim.

Seviyem, sevgimdir.