Beni dağ gibimi gördün geldin bana yaslandın.
Yar yanımda ne işin var,demir idin paslandın.
Zirvesi kar yaylamısın sen ne ara puslandın.

Yok muydu gönül verdiğin,yokmuydu sözün eri.
Bir baksana bel bükülmüş sönmüş gözümün feri.

Çıksam gitsem ovalara, dere tepe aşamam.
Ben bir doğruyu bilirim o doğrudan şaşamam
Sen de üç beş bilemedin iki sene yaşamam.

Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Bir baksana çaput gibi dökük buruşmuş deri.

Bende bilmem ne olacak hep bozuktur işlerim.
Yemiş versen çiğneyemem hep döküntü dişlerim.
Ciğer bitik,kalbimde pil,bir çekilse fişlerim.


Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Nerden düstün yadıma cennetten kaçan peri.


Belim bükülmüş dal gibi istesende dogrulamaz
Bende bozulmuş mayalar cıvıklaşmış yoğrulamaz
Kolum kanadım.kırılmış saran desem sarılamaz.

Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Benden uzak dur ey huri,bence geri dur geri

Dudakların alev olsa benden damla su bekleme.
Hayallerine katıpta beni rüyana ekleme.
Şansa yaşıyorum bak gör sağdan soldan itekleme.

Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Sevmesini senin gibi,kor yangın sevdalı biri

Şaşıp da kaldım bu işe bunca yıldır nerde saklın.
Neredeydi kör talihin neredeydi ey kız aklın.
Bu saatten sonra artık olurmu hiç hakkın haklın.

Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Ne ara yaptın gönlüne gönül.sarayında yeri.

Dur hele bir dogrulayım ver elime şu bastonu.
Kulaklarım az işitir nasıl bilmem eşim tonu.
Yakın gözlügum kırılmış secemedim.bou poşu.

Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Vakit artık tamam sanki sarıp sarmalarım yeri

Ey en son vapurda çıkıp gelen bir hoş seda.
Bende biter koca ömür sende bitmez işve eda.
Ben imamın kayığına binerim derim elveda.

Yokmuydu gönül verdiğin yokmuydu sözün eri.
Be hey huri çok geç geldin,kırk yıl önce gelsen bari