1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
427
Okunma
Sen bu şehre girdiğinde,
Seller aldı ortalığı.
Yıkık merdivenli
Bodrum kat bir evin
Penceresiydim ben
Camı kırık, canı kırık…
Sen bu şehre girdiğinde,
Toprağı dağıttı heyelan.
Yaprağından umutsuz
Bir ağaçtım ben
Kökleri hezeyan…
Sen bu şehre girdiğinde,
Bir düşman gibi,
Bir işgal gibi.
Surları döven toplar,
Harabelerden yükselen
Kirli dumanlar,
Göndere çekilmemiş
Bayraktım ben;
Hiç zafer kazanmamış
Gözün kapalı girdin bu şehre
Baksaydın eğer
Anlardın
Yıkılmış olanı yıkamazsın…
Sonra durdun,
Dinledin şehrin sessizliğini
Süngüne bir çiçek ekledin.
Tohumlar serptin gökyüzüne
Asılı kaldı havada
Bu yeterdi
Bir hayal, bir masal anlatmaya…
Kalbim mağlup bir şehirdi,
Sen korkunç bir şaheser
Tüm yıkıntıların ortasında.
Ve ben
En müsait yıkımdım,
Narsist ruhunu doyurmaya…
5.0
100% (1)