15
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1736
Okunma

Yâr ne kadar sevdiğimi soruyor
Dedim ki ; Ocakta köz kadar sevdim
Yetmez dedi, hesap çetin, yoruyor
Kâlü belâdaki söz kadar sevdim !..
Gül dalında bülbülleri şakıtan
Hurilere aşk kilimi dokutan
İrem bağlarına hayat akıtan
Kevser suyundaki öz kadar sevdim !..
Yunus’unu buğday ile kandıran
Geri alıp himmetine bandıran
Ham yüreği aşkı ile yandıran
Gönülde açılan göz kadar sevdim !..
Yakub’u kör edip cana küstüren
Züleyhâ’ya ellerini kestiren
Nice yüreklerde sevda estiren
Yusuf’ta nur saçan yüz kadar sevdim !..
Gökyüzü kararıp, bulut ağarken
Şimşekler çakarken, yağmur yağarken
Toprak semalardan rahmet sağarken
Yaprağımı döken güz kadar sevdim !..
Bunaltıp bedeni terler sızdıran
Tarladaki ak başağı kızdıran
Mehtabın altında şiir yazdıran
Mevsimler sultanı yaz kadar sevdim !..
Can ile canânı yalnız kalınca
Gönül vuslat deryâsına dalınca
Al yanaktan bir busecik alınca
Canânın yaptığı naz kadar sevdim !..
Hâlime güldüler, deli dediler
Dinmiyor gözünün seli dediler
Tek dostu mızrabı, teli dediler
Dizime koyduğum saz kadar sevdim !..
Neşeden vazgeçip hüznü yeğlerken
Dertli türkülerle gönlü eğlerken
Musa hoca Mihriban’ı söylerken
Ruhumda duyduğum haz kadar sevdim !..
Sabah ezanıyla nur olup yağan
Kızaran güneşsin gönlüme doğan
Fakir soframdaki ekmekle soğan
Tarhana çorbamda tuz kadar sevdim !..
Çiğdem gibi dağ başından derildim
Çimen oldum ayağına serildim
Bunca dil döktüm de yine yerildim
Topuğunu öpen toz kadar sevdim !..