1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
373
Okunma
Bir hazin sevdadır bu
Kulaklarımda
Çınlayan vapurun kornası
Gülüşmeler, eğlenceler
“Hayat yaşamaya değermiş” nidasının tadı hala damağımda.
Harabelerin aralarında dolaşan mutlu ayaklar
Devrilip de yan yana uzanmış iki sedir ağacı
Yağmurun çiseltisi, akabinde açan güneş
Her şey onunla mutlu
Her şey onunla güzel
El değmemiş sahillerin dehlizlerinde
Fısıltılar dolaşırdı kulağıma
“Seviyordum sizi, ölesiye.”
Heyhat, bu sözlere inanmak!
Ne kadar da acınası geliyordu evvelde
Yeryüzünde yeni hiç bir şey olmadığı
Çıkmazdı asla dimağımdan
İrin kokan nehirler
Yanımda taşıyadurduğum atlas
Hangisi inanırdı…
Hangisi inanırdı
Bir gün bu safsatanın uğruna durulacağıma
Hangisi inanırdı
Gökten inmişçesine dayandığım fikirlerimi çiğneyeceğime
İz süren engerek
Adımlarımı takip etmeyi ne zaman bıraktı
Ne zaman farklı iklimlerin çiçekleri sardı dört bir yanı
Bitki yetişmesin diye uğraştığım çölüm
Ne zaman yeşerdi de
Güz aylarından mustarip bedenim.
Çığrılmış sözler yamacımda asılı
Artık duygular, duygular artık
Buzdan bir örtü bağlıyorlar her yanıma
Karalmış bir gök, semada asılı
“Hayat, yaşamaya değmez” sanrıları
Karalmış mehtaptan gelen son ışıklar olmalı
5.0
100% (2)