4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
739
Okunma

Kırk gün kapısında ağladım durdum
Bir gönlüne giremedim yâr senin
Adak diye canı yoluna koydum
Eller bildi sen bilmedin yâr beni
Karış karış terki diyar eyledim
Seyrettim âlemi bir kez gülmedim
Efkârımı çiçek gibi derledim
Hep dikenlere saldın yâr beni
Dere gibi akıp coştum çağladım
Bir kaş çatışa yıllarca ağladım
Senin için yüreğimi dağladım
Bir gün olsun güldürmedi yâr beni
Maşukun halinden anlar dediler
Yarimin uğruna deli bildiler
Yaşayamaz iflah olmaz dediler
Can acımı bilemedi yâr beni
Kırk katar taşımaz SEVDA yükünü
Yükledin gönlüme acı hüzünü
Görmedi gözlerim güzel yüzünü
Öldüm aşkından bilmedi yâr beni
Bir pula satılan kul köle oldum
Gonca güldüm gibi kapında soldum
Tutuldum sevdaya da verem oldum
Tabip olup saramadı yâr beni
Tohum gibi yüreğime gizledim
Gelirsin diye yollarını gözledim
Buğulu gözlerle seni izledim
Eller gördü göremedi yâr beni
Vuslata ermeden erdi can kemale
Yenik düştüm aşk uğrunda ecele
Eğildi başım söz geçmedi kadere
Kefen sarmadan sarsana yâr beni
Kan damlayan yaralar var yürekte
Yakışmaz bırakmak sevip sevipte
Hasretin derdinden bitip ölüpte
Sonunda toprağa koydun yâr beni
5.0
100% (8)