5
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1280
Okunma

Tabiatta her şey sana biraz borçlanır oldu
Papatya da kokusunu saçlarına borçludur!
…
…
İçime ayak basmış hangi çılgın iklimsin?
İçim ateş tuğlası.
Ey kalbimin ritmini bozan kadın,
Haziran mıydı adın?
Bütün coğrafya kitaplarına baktım
Hiç birinde geçmiyor
Söyle!
Gözlerindeki ırmağın adı ne?
Ben bir kez annemden doğdum,
Bir kez senin gözlerinden
Dünyanın en güzel yüzüdür yüzün,
Yeryüzü, gökyüzü sonradan gelir.
Gülüşünü sürdüğüm tüm yaralar iyileşti
Düş ağrısına
Kalp kırıklığına çok iyi geldin
İyi ki geldin…
Gülüşünde Haliç’te dalgalarla sevişen kayalıklar,
Mutluluktan yorgun düşmüş, mavi beyaz kayıklar
Bir martı sürüsü
Bir kelebeğin güzellik uykusu
Bir memleket kokusu...
Gülüşün Balat’ta akşam üstüdür.
Aklıma geliyorsun, aklım çıkıp gidiyor!
Ne zaman geçsen içimden,
İçimden yemyeşil baharlar geçiyor,
Kuşlar, karıncalar, çiçekler,
Yanakları rengarenk akarsular
Zeytin gözlü dağlar geçiyor
Biliyor musun?
Hiçbir toprak bitkisini sevmemiştir
Benim seni sevdiğim kadar!
Sen, boylu poslu bir çınar ağacısın,
Ben gövdene tutunmuş sarmaşığım
Aşığım!
Matematikte bir adı var mıdır bilmiyorum
Beni kaçla çarpsan sen ediyorum!
Sensiz, eski bir mezar taşıyım kimsenin bilmediği,
Sarhoş bir denizcinin rotasıyım
Bir bağlamanın akortsuz hali,
Bir türkünün kırık notasıyım.
Sen suyun en yalın halisin sen!
Ah
Sevgilim
Sırılsıklam bir yağmur tanesiyim
Üşüyorum!
Toprağına düşüyorum
Sensiz gün yarım, gece yarım, güneş yarım, ay yarım
Ey benim bahtiyarım
Diyarım
Diğer yarım
Sensiz yaşamaktan ben ne anlarım!
Serkan Uçar
5.0
100% (11)