Meczûb olup düşsem alem diline
Şol felekten Billah aman sormazam
Her seherde düşsem çile yeline
Ne gün biter deyu zaman sormazam

Hükmedemem bir nefesin varına
Kelâmım yok şiirlerin kârına
Hangi yüzle varacağım yarına
Biz var iken benden liman sormazam

Kimde bilmem şüerânın destârı
Hangi aşkla düşer aşkın hisarı
Gül bülbülden gizler imiş esrârı
Böyle imiş baht-ı devrân sormazam

Bir hiç iken var eyledi Yaradan
Nefis geldi zuhr eyledi aradan
Kul olanı benlik imiş kör eden
Amentü’den âlâ reyhân sormazam

El bağlamam izzet ikbâl fevkine
Razı gelmem muhânnetin şevkine
Râm olmuşum sadakâtin şavkına
Yeryüzünde bâki mekân sormazam

Eşik yaptım hâl ehline cismimi
Meth edemem riyâ ile ismimi
İncitemem doğru diyen hasmımı
Haramiye inci mercan sormazam

Dört kitabın aralansa kapısı
Kur’an ile tamamlanır yapısı
Bir’i ikrâr eder elbet hepisi
O var iken başka fermân sormazam

Cehd eyledim pir aradım ahdıma
Acep dedim kim kurulur tahtıma
Enaniyet çıktı yine bahtıma
Tevekkülden başka mintan sormazam

Şol nefesin nedir bilmem sayısı
Bir görürüm kasım ile mayısı
Ecel denen bir muhabbet kıyısı
Zindanımdan gayrı zindan sormazam

Dostu oldum aşka nazâr kılanın
Hasmı oldum haramlara dalanın
Sefâsı yok ömür denen yalanın
Doğruluktan alî meydan sormazam

Çift kapılı bir han derler cihâna
Gelen geçer ikrâr düşmez lisâna
Vuslat ile hasret yatar yanyana
Âşîklara dert mi dermân sormazam

Gönül o ki alır aklı zây eder
Gâh pişirir gâhî canı pay eder
Ya bir köle ya bir sultan bey eder
Makberî’yim şirke irfân sormazam

_____________Makberî